Kadın Kurumlarından Açıklama: “Devlet Acil Tedbirler Almalıdır!”

İnfaz Yasasının yürürlüğe girmesinin ardından, 175 kadın kurumunun imzaladığı ve devletin kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda üzerine düşenleri yerine getirmesi çağrısında bulunan metin şöyle:

Koronavirüs önlemleri kapsamında evde kalmanın kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar için yarattığı şiddet sarmalına bir de İnfaz Yasası ile salıverilen cinsel istismar ve kadına yönelik şiddet failleri eklendi. Devlet, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, başta kadınlar olmak üzere tüm kamuoyunu aldığı tedbirler konusunda acilen bilgilendirmelidir!

Kamuoyunda infaz paketi olarak bilinen “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 15 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. On binlerce siyasi mahpus, gazeteci, öğrenci, avukat, yerel yönetici ve siyasetçi infaz indirimi kapsamı dışında tutularak yalnızca bir kısım mahkûmun tahliye edilmesini sağlayan ve kalıcı ve eşitsiz bir infaz rejimi getiren bu yasa değişikliğinin amacının koronavirüs kapsamında kamu sağlığını korumaktan çok uzak olduğu açıktır. Kadınlar, çocuklar ve dezavantajlı gruplar lehine hiçbir tedbir almadan salt hapishane kapasitelerini azaltmak için yapılan tahliyeler ile kadın ve çocukların can güvenliği hiçe sayılmaktadır.

Kadın örgütlerinin görüşü alınmadan hazırlanan taslak mart ayının ortalarında basına yansımış, cinsel dokunulmazlığa karşı suçların infaz sürelerinde kalıcı indirim yapılması üzerine kadın ve LGBTİ+ örgütleri tasarıya kuvvetle karşı çıkmıştı.[1] Bunun üzerine tasarıda değişikliğe gidilmiş ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar infaz indiriminin kapsamı dışında bırakılarak tasarı Adalet Komisyonu’na gönderilmiştir. Tasarının Adalet Komisyonu’na gönderildiği gün, iktidar “cinsel suçların ve kadına şiddet suçlarının infaz indirimi kapsamında olmadığını” açıklamıştı.[2] Ancak, iktidar tarafından defalarca vurgulanan bu hususun gerçeği çarpıttığı zaman içinde netleşmiştir.

Paket kapsamında, bazı suçların infaz sürelerinde indirime giden kalıcı düzenlemelerin yanı sıra, koronavirüs salgını nedeniyle –siyasi mahkumlar hariç tutularak– mahkumların kapalı cezaevlerinden açık cezaevlerine geçişine ve açık cezaevlerinden de “izin” adı altında tahliyesine imkân veren geçici düzenlemeler de mevcuttur. Her ne kadar kadın örgütlerinin mücadelesi neticesinde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bakımından kalıcı bir infaz indirimine gidilmemiş olsa da, iktidar tarafından iddia edilenin aksine, kadına yönelik şiddetin infaz indirimi kapsamında olmadığını söylemek mümkün değildir. Her şeyden önce, Türk Ceza Kanunu’nda  “kadına yönelik şiddet” diye bir suç yoktur. Eğer ifade edilmek istenen fiziksel şiddet kasten yaralama ise, kasten yaralama suçu ve kadınların sıkça maruz bırakıldığı tehdit, hakaret, şantaj suçları kalıcı infaz indirimi kapsamındadır. Bu nedenle, kadına yönelik şiddet suçunun infaz indirimi kapsamında olmadığı söylemi gerçeği yansıtmamaktadır.

Koronavirüs salgını nedeniyle getirildiği ifade edilen ve af sonucunu doğurma tehlikesi olan geçici düzenlemeler çok daha kaygı vericidir. Değişiklikler uyarınca, halihazırda cezalarını açık cezaevlerinde çekmekte olan siyasi hükümlüler hariç tüm mahkumlar 31 Mayıs 2020’ye kadar izinli sayılacak, bu izin gerekli olması halinde 31 Kasım 2020’ye kadar uzatılabilecektir. Bir başka deyişle, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, kadına yönelik fiziksel şiddet, kadın cinayetleri ya da cinayete teşebbüsten hüküm giymiş olanlar da dahil olmak üzere halihazırda açık cezaevinde olan tüm mahkumlar salıverilecektir. Tasarıya Komisyon aşamasında eklenen bir madde ile açık cezaevinden salınması planlanan hükümlülerin sayısını artırmak için, halihazırda kapalı cezaevlerinde cezalarını çekmekte olan hükümlülerin de açık cezaevlerine geçiş süresi oldukça azaltılmıştır. Buna göre yalnızca birkaç ay kapalı cezaevinde kalmış olan bir hükümlü, getirilen kalıcı infaz indirim sürelerinden de yararlanarak, doğrudan dışarı çıkabilir hale gelmektedir. Her ne kadar, bu salıvermeler bir “izin” şeklinde düzenlenmişse de, izinden dönmemenin bir cezai yaptırımının olmadığı ve  “iznin” 7 ay gibi uzun bir süre boyunca uzatılabileceği göz önüne alındığında bunun tümden bir salıvermeye dönüşme riski bulunmaktadır.

Koronavirüs nedeniyle “izin” adı altında cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı ve kadına yönelik şiddet suçlarının faili olan binlerce erkeğin, şiddete maruz kalan kadın, çocuklar ve cinsiyet kimliği ve yönelimi nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılan gruplar açısından hiçbir önleyici koruyucu tedbir alınmadan dışarıya salınması, faillerin kadın ve çocuklara musallat olması, kadın ve çocuklar başta olmak üzere tüm dezavantajlı grupların hayatlarının tehlikeye girmesi anlamına gelmektedir.

Yapılan çalışmalar kadınların en çok ev içinde şiddet gördüklerini ortaya koymaktadır. Salgın sebebiyle evde kalınan günlerde şiddete maruz bırakılan kadın, çocuk ve tüm dezavantajlı gruplar için evde 7/24 faillerle birlikte olmak, şiddet riskini arttırmaktadır. Dahası, 30 Mart 2020 tarihinde yayınlanan HSK kararıyla, hakimlere “6284 Sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının yükümlülerin koronavirüs kapsamında sağlığını tehdit etmeyecek şekilde değerlendirilmesi” talimatı verilmiştir. Bu talimat, şiddet uygulayan faillere hakkında evden uzaklaştırma kararı verilmemesi ya da kadınların sığınaklara yerleştirilmemesi riskini doğurmaktadır.

Karantina günlerinde kadınların başvurabilecekleri mekanizmaların sınırlandırılmasıyla kadınların ev içi şiddetten uzaklaşmasının zorlaştırıldığı ve cezaevlerinden binlerce şiddet ve istismar failinin tahliye edileceği koşullar altında, devletin hala kadınlar ve çocukların korunması için alması gereken önlemlere ilişkin acil eylem planının bulunmaması karşısında olağanüstü kaygılıyız. Tüm bu riskler ortadayken, hiçbir sistematik koruma planı oluşturulmadan binlerce şiddet failinin salıverileceği bir dönemde kadınların koruma tedbirlerinin de ellerinden alınması, kadınların can güvenliğini hiçe saymak anlamına gelmektedir.

Tüm bu gelişmeler çerçevesinde, aşağıda imzası bulunan örgütler olarak, Devletin kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi konusunda yükümlülüğü olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, salgının yarattığı özellikli durumları da göz önüne alarak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşları, kadına yönelik şiddetle ilgili aşağıdaki acil eylem planını oluşturmaya ve ivedilikle aşağıdaki tedbirleri almaya çağırıyoruz:

  • İnfaz yasası ile salıverilecek kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar failleri konusunda İstanbul Sözleşmesi’nin 56. Maddesi uyarınca kadınların ve toplumsal cinsiyet temelli şiddete maruz bırakılan tüm diğer bireylerin bilgilendirilmesi yükümlülüğü polis, jandarma, bekçi muhtar vb. her türlü yolla yerine getirilmeli, güvenlik riski bildiren kadınlar yasal hakları konusunda bilgilendirilmeli, ihtiyaç duydukları desteklere acilen ulaştırılmalıdır.
  • İnfaz yasası ile salıverilecek kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar faillerinin sistematik olarak etkin bir şekilde takibi yapılmalı, koronavirüs nedeniyle faillere verilen “iznin” bir “tahliye” anlamına gelmemesi için fail üzerinde denetim tedbirleri uygulanmalıdır.
  • Tarafı olduğu İstanbul Sözleşmesi uyarınca, Devlet, her türlü olağanüstü halde dahi kadına yönelik şiddetle mücadelede pozitif yükümlülük sahibidir. 6284 sayılı Kanun, hiçbir ihmale veya keyfiyete yer bırakmaksızın, salgın süresince de kadın ve çocuklar öncelik alınarak ivedi ve etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Tedbir kararları, salgının yarattığı özel koşullar dikkate alınarak kadınların ve çocukların korunması yükümlülüğüne uygun bir şekilde verilmeli, tedbir kararlarını yerine getirmeyenler hakkında cezai işlem uygulanmalıdır.
  • Salgın döneminde kadın ve çocuklar başta olmak üzere tüm dezavantajlı grupların şiddet görme tehlikesinin önlenmesi ve şiddetten uzaklaşabilmeleri için vakit kaybetmeden bir Acil Eylem Planı açıklanmalı ve bu bilgilere erişimin kolayca sağlanması için kamu spotu aracılığıyla bilgilendirme yapılmalıdır.
  • Salgın döneminde sığınak ve acil barınma ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla sığınak olarak kullanılabilecek mekân ve alanların sayısı ve kapasitesi acilen artırılmalı, sığınaklarda gerekli sağlık tedbirleri en sıkı şekilde uygulanmalıdır.
  • Salgın koşullarında kadınların hastane ve karakollara erişmekte yaşadığı güçlük ve kaygılar göz önüne alındığında, Devletin İstanbul Sözleşmesi’nin 25. Maddesi gereğince oluşturmakla yükümlü olduğu cinsel şiddet kriz merkezleri önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede, cinsel şiddet kriz merkezlerinin kurulması için gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır.
  • Alo 183 veya kadına yönelik şiddet için acilen kurulacak başka bir hat, sadece toplumsal cinsiyet temelli şiddet özelinde 7/24 erişilebilir ve çok dilli bir Acil Yardım Hattı olarak çalışmalı, kadınlara sosyal, psikolojik ve hukuki destek verilmesi sağlanmalıdır.

 İmzacılar:

  1. 17+Alevi Kadınlar
  2. 17 Mayıs Derneği
  3. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi
  4. 78’liler Girişiminden Kadınlar
  5. Adalar Vakfı Kadın Çalışma Grubu
  6. Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınma Evi Derneği (AKDAM)
  7. Adana Kadın Platformu
  8. Adıyaman Kadın Platformu
  9. Amazon Kadın ve Yaşam Derneği
  10. Anadolu İş Kadınları Derneği (AİKAD)
  11. Anka Üreten Kadın Derneği
  12. Antakya Kadın Dayanışması
  13. Antalya Feminist Kolektif
  14. Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği
  15. Atakent Kadın Meclisi
  16. Avrupa Kadın Lobisi – Türkiye Koordinasyonu
  17. Aydın Kadın Efeler Derneği
  18. Ayvalık Kadın İnisiyatifi
  19. Bağımsız Kadın Derneği
  20. Bakırköy Kadın Dayanışması
  21. Başlangıç Kadın Meclisi
  22. Bir Kadın Bir Hayat Derneği
  23. Biz Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları Derneği
  24. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği
  25. Buca Kadın Platformu
  26. Bursa Kadın Platformu
  27. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği
  28. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği
  29. Çanakkale Elder
  30. Çanakkale Kadın Dayanışma
  31. Çanakkale Kadın Platformu
  32. Çanakkale LGBTİ+ İnisiyatifi
  33. Çekmeköy Kadın Meclisi
  34. Çekmeköy Kadın Platformu
  35. Çeşme Kadın Girişimi ve Üretim Kooperatifi (ÇEŞKA)
  36. Çiğli Evka-2 Kadın Kültür Derneği (Çekev)
  37. Demir Leblebi Fanzin
  38. Demir Leblebi Kadın Derneği
  39. Demokratik Alevi Dernekleri Kadın Meclisi
  40. Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği
  41. Denizli Kadın Platformu
  42. DİSK Birleşik Metal Sendikası Kadın Komisyonu
  43. DİSK Kadın Komisyonu
  44. Diyarbakır Dicle Amed Kadın Platformu
  45. Edirne Kadın Merkezi Danışma Merkezi (EKAMEDER)
  46. Edirne Kadın Platformu
  47. Edirne Kent Konseyi Kadın Meclisi
  48. Ege Kadın Buluşması Platformu
  49. Eğitim-senli Kadınlar
  50. Ekmek ve Gül
  51. erktolia
  52. Erzincan Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği
  53. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği
  54. EŞİTİZ – Eşitlik İzleme Kadın Grubu
  55. EVKAD/Adana
  56. FeminAmfi
  57. Feminist Kadın Çevresi
  58. Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği
  59. Filmmor
  60. Gaziantep ZeugMADİ LGBTİ+
  61. Gazi Cemevi Kadın Meclisi
  62. Genç Yeşiller Kadınları
  63. Giresun Kadın Platformu
  64. Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu
  65. Güç-Kat Dezavantajlı Kadınlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
  66. Gül Suyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi Derneği
  67. Günebakan Kadın Derneği
  68. Hakim’den Kadınlar
  69. Halkevci Kadınlar
  70. Hatay Kadınlar Birlikte Güçlü
  71. Havle Kadın Derneği
  72. HDK Kadın Meclisi
  73. İHD Ankara Şubesi Kadın Komisyonu
  74. İHD İstanbul Kadın Komisyonu
  75. İlerici Kadınlar Meclisi
  76. İmece Ev İşçileri Sendikası
  77. İskenderun Kadın Platformu
  78. İstanbul Feminist Enstitü
  79. İzmir Amargi
  80. İzmir Kadın Dayanışma Derneği
  81. İzmir Kadın Dünyası Derneği
  82. İzmir Kadın Platformu
  83. Kadıköy Kent Konseyi Kadın Meclisi
  84. Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ+ Meclisi
  85. Kadın Adayları Destekleme Derneği (Ka.Der)
  86. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu
  87. Kadın Çalışmaları Derneği
  88. Kadın Dayanışma Vakfı
  89. Kadın Eğitim ve İstihdam Derneği (KEİD)
  90. Kadın Emeği Kolektifi
  91. Kadın Erkek Birlikte Sosyal Eşitlik Derneği (KEBSED)
  92. Kadın Haklarını Koruma Derneği
  93. Kadın Koalisyonu – Uluslararası Çalışma Grubu
  94. Kadın Meclisleri
  95. Kadın Mühendisler, Mimarlar, Şehir Plancılar Grubu
  96. Kadın Savunma Ağı
  97. Kadın Yazarlar Derneği
  98. Kadınca Yaşam Derneği
  99. Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği
  100. Kadınlar Birlikte Güçlü – İstanbul
  101. Kadınlar Birlikte Güçlü – İzmir
  102. Kadınların Gücü Kültür Eğitim Dayanışma ve Yardım Sevenler Derneği (KADGÜÇ)
  103. Kadınların Kurtuluşu
  104. Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)
  105. Kahdem – Kadınlara Hukuki Destek Merkezi
  106. Kamer Vakfı
  107. Kampüs Cadıları
  108. Kampüssüzler’den Kadınlar
  109. Kaos GL
  110. Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği
  111. Kapatılan VAKAD Aktivistleri
  112. Karabağlar Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi
  113. Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği
  114. Karya Kadın Derneği
  115. Kayseri Kadın Dayanışma Derneği
  116. KAZETE – Bağımsız Kadın Gazetesi
  117. KESK Kadın Meclisi
  118. Kırkyama Kadın Dayanışması
  119. Kırmızı Biber Derneği
  120. KİKAP Trabzon
  121. Koza Kadın Derneği
  122. Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması
  123. Kuir Eskişehir Lgbti Topluluğu
  124. Lotus Kadın Yaşam ve Dayanışma Derneği
  125. Maltepeli Kadınlar
  126. Mardin Şahmaran Kadın Platformu
  127. Mersin Kadın Platformu
  128. Mezopotamya Kadın Kooperatifi
  129. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
  130. Mor Dayanışma
  131. Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği
  132. Mor Sarmaşık
  133. Muğla Emek Benim Kadın Derneği
  134. Ordu Kadını Güçlendirme Derneği
  135. Özgür Genç Kadın
  136. Özgür Renkler LGBTI+Derneği
  137. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Kadın Komisyonu
  138. Samandağ Kadın Dayanışma Derneği
  139. Samsun Kadın Dayanışması
  140. Sancaktepe Yerel Demokrasi Kadın Meclisi
  141. Sasalı Sosyal Dayanışma ve Geliştirme Derneği’nden Kadınlar
  142. Seyhan Kadın Çocuk Dayanışma Eğitim ve Kültür Derneği (SEKAD)
  143. Sınır Tanımayan Kadınlar
  144. Sosyal Dayanışma Ağı – SODA
  145. Sosyalist Kadın Meclisleri
  146. Söke Kadın Sığınma Danışma ve Dayanışma Derneği
  147. Sultangazi Kadın Dayanışma
  148. Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Derneği Kadınları
  149. Tarsus Kadın Platformu
  150. TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu
  151. Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) Kadın Komisyonu
  152. Trabzon Kadın Gelişim ve İletişim Derneği
  153. Türk Kadınlar Birliği ve 80 Şubesi
  154. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu
  155. Türk Tabipler Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu
  156. Türkiye Yunanistan Kadınları Barış Girişimi WINPEACE
  157. Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği
  158. Uçan Süpürge Vakfı
  159. Urla Kadın Dayanışma Derneği
  160. Üniversiteli Kadın Kolektifi
  161. Van Ahtamar Kadın Platformu
  162. Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu
  163. Yalova Kadın Platformu
  164. Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği
  165. Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKA-KOOP)
  166. Yaşam Kadın Merkezi
  167. Yaşamda Kadın ve Sanat Derneği
  168. Yeni Demokrat Kadın
  169. Yeni Yaşam Derneği’nden Kadınlar
  170. Yeniyol’dan Kadınlar
  171. Yeşil Feministler
  172. Yeşil Sol Kadınlar
  173. Yoğurtçu Kadın Forumu
  174. Yunuslara Özgürlük Platformu’ndan Kadınlar
  175. Zonguldak Kadın Platformu

[1]  https://www.evrensel.net/haber/400360/kadin-orgutleri-istismarin-ve-siddetin-onunu-acacak-bir-tasariyi-kabul-etmiyoruz

[2]  https://www.hurriyet.com.tr/galeri-ceza-infaz-indiriminde-son-durum-ne-41482340