İnsellerin Mizojinik Eylemleri ve Bu Eylemlerin Psikolojik Arka Planları

İnsellerin Mizojinik Eylemleri ve Bu Eylemlerin Psikolojik Arka Planları¹

İlayda Habip

Bu yazı, Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü’nün (BÜKAK) bü’de kadın gündemi adlı bülteninin Güz 2021 tarihli 41. sayısında yayınlanmıştır.

Giriş

Mizojini veya kadın düşmanlığı, kadınları hak ettikleri yerde tutmayı hedefleyen ve bunu yaparken cezalandırma yöntemlerini kullanan her tür eylemi tanımlar.² Mizojini, cinsiyetçiliği sürdürür ancak bunu oldukça radikal bir seviyede yapar. Feminizm mizojiniyi, antisemitizm veya ırkçılığa benzer görür çünkü mizojini de bir gruba -kadınlara- hatta bazen tüm dişilere yönelik sistematik nefret ve düşmanlık beslemeyi ifade eder.

İkinci dalga feminizm, mizojininin ataerkil toplumsal yapıların hem sebebi hem de sonucu olduğunu ifade ederek bu kavramı anaakımlaştırdı.³ Birçok akademisyen, mizojini ile diğer baskıcı fikirlerin kesişimlerini ortaya koydu. Kolonyal baskı ile mizojini arasındaki sıkı bağı ortaya koyan isimler akademide öne çıktı. Bu isimlerden biri olan Deniz Kandiyoti, kolonyal güçler ile işgal edilen bölgelerdeki ilişkiyi “ataerkil pazarlık” olarak tanımlar.⁴ Aynı zamanda mizojininin ırkla, dinle ve diğer benzer kavramlarla kesişimleri de mevcuttur.

Mizojini genellikle toplumsal cinsiyet temelli şiddet ile sonuçlanır. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna⁵ göre, kadınların yaklaşık %30’u hayatlarında en az bir kere toplumsal cinsiyet temelli şiddete maruz bırakıldığını beyan etmiştir. Son zamanlarda, mizojiniyle özellikle sosyal medyada çok sık karşılaşıyoruz.⁶ Bu mizojinik tutumlar, kadınları görünüşlerinden dolayı aşağılamaktan kadınların doğaları gereği daha yetersiz olduklarını iddia etmeye kadar birçok farklı söylem ile ortaya çıkabiliyor. Bu söylemler bazen tecavüz fantezileri ya da başka türlü şiddet içeren söylemleri kadınlara yöneltiyor. Ancak bu mizojinik söylemlerin “çevrimiçi” dünyada aktarılıyor olması, gerçek hayatta etkileri olmadığı anlamına gelmiyor. Bunlar; kadınların güvensiz, tehlikede, korku içinde hissetmelerine sebep oluyor -ki bu başlı başına bir psikolojik şiddet biçimidir. Bu araştırma makalesinin amacı, günümüzdeki aşırı mizojinik bir grup olan inselleri bir vaka çalışması olarak ele alıp mizojinik eylemlerin psikolojik arka planlarını açıklamaktır. Bu analizi yaparken Sigmund Freud⁷, Simon Clarke⁸, Erich Fromm⁹ ve Herbert Marcuse’un¹º çalışmalarında ortaya attıkları psikolojik kavramlardan yararlanılacaktır. Makalenin analiz kısmında, bu isimlerin ortaya attığı konseptlerin mizojinik eylemleri ve şiddet eylemlerini anlamamıza nasıl yardımcı olduğunu görebilmek hedeflenmiştir.

Literatür Taraması

Incel (insel) kelimesi, İngilizcede “involuntary celibates” [istemsiz bekârlar] kelimelerinin kısaltması olarak kullanılan bir kavramdır. İnseller, çevrimiçi platformlar aracılığıyla birbirini bulur, güzel kadınlara ulaşamadıkları ve cinsellik yaşayamadıkları için acınası duygu durumlarını birbiriyle paylaşır ve grup kimliğini bu ortaklık üzerinden oluştururlar. Bekâr olmalarının sebebinin genetik olarak kendilerine aktarılan bazı özellikler sebebiyle çekici olmayan yüz ve vücut hatlarına sahip olmaları olduğuna inanırlar.¹¹ İnseller birçok yıkıcı ve şiddet içerikli eylemler gerçekleştirmiştir. Amerika ve Kanada’da gerçekleştirdikleri toplu katliamlar gibi ekstrem örnekler de vardır.

İnseller bir manosphere’dir, yani forum ve blog gibi platformlarda feminist ülkülere karşı erkek hakları tartışmalarına ve erkeklik fikrine yoğunlaşan bir gruptur. Aynı zamanda, Incelese [İnselce] adını verdikleri özel bir jargon kullanırlar ve dünyaya, topluma dair birçok analiz sundukları belli bir dünya görüşleri vardır.¹² İnsellerin uzun yıllardır kullandığı birçok farklı platform vardır. Reddit gibi bazı platformlar insel paylaşımlarına kısıtlama getirse de inseller farklı platformlarda organize olmaya ve paylaşım yapmaya devam etmektedirler.¹³ İnsellerin grup dinamiklerini anlamak için grup kimliklerini oluşturan özellikleri ayrıntılı olarak incelemek gerekir. İnseller, genel olarak, bir kadın aramalarına rağmen halen bakir olmaları üzerinden kimliğini inşa eden erkeklerin oluşturduğu gruplardır.

  • İnsellerin dili: İnselce

İnsellerin kullandığı jargonun yüzlerce farklı kelimesi ve tabiri vardır. Bunlardan sadece insellerin düşünce biçimini ve psikososyal motivasyonlarını anlamamızı sağlayan ve sıklıkla kullandıkları tabirlere değineceğim. İnseller genelde kadın kelimesini kullanmayı tercih etmezler çünkü bu kelime ile kadınlar fazla “insan” duyulurlar. Bunun yerine femoid yani İngilizcedeki humanoid (insanımsı) kelimesini female (dişi) kelimesi ile birleştirdikleri, Türkçeye “kadınımsı” olarak çevirebileceğimiz argo kelimeyi kullanırlar.¹⁴ Sadece bu kelime kullanımları bile grubun kadınlara nasıl baktığını anlamamıza yardımcı olur. Kadınları insan kategorisinde değil insanlığa dışsal bir obje gibi kavramsallaştırırlar. Femoid tabiri insellerin kadınlar için kullandığı diğer tabirlerin yanında nötr olanlardan biridir; insel bloglarında kadın yerine daha çok “sürtük, orospu, şıllık” gibi kelimeler kullanıldığını görürüz. Tüm bu tabirler kadınlara ve kadın cinselliğine karşı yoğun bir nefret beslediklerini ortaya koyar. Dahası, kadınların cinsel organını imlemek için İngilizce’de rosto yemeği anlamına gelen roastie tabirini kullanırlar çünkü kadınların birçok erkek tarafından penetre edilmesi sonucu vulvalarının dana rosto görünümüne geldiğine inanırlar.¹⁵

İnselce’de, belli kadın ve erkek tiplemelerini ifade etmek için kullanılan tabirler de mevcuttur. Stacy ve Chad figürleri İnselce’de ve insellerin meme veya caps’lerinde en sık karşılaştığımız tiplemelerdir. Stacy tiplemesi; sarışın, her zaman harika görünen, Chad tiplemesindeki erkeklerin ilgisini çekebilmek için çok fazla makyaj yapan ve çekici özellikleri olan kadınları ifade etmek için kullanılır. Aynı zamanda Stacyler kendi paralarını kazanmasalar da her zaman lüks içinde yaşarlar. Chadler ise Stacylerin erkek karşılığıdır. Chadler alfa erkeklerdir, çevrelerinde her zaman şımarık kadınlar vardır, cinsel olarak çok güçlü ve çekicidirler, spesifik bir çene ve yüz yapıları vardır.

  • İnsellerde Dış Görünüşün Önemi

İnsellere göre dış görünüş “seks piyasasında” çok önemlidir. İnseller, insanlar arasındaki romantik ve cinsel ilişkileri bir piyasaymış gibi görürler ve farklı fiziksel özelliklerin bu piyasada farklı değerlere karşılık geldiğine inanırlar. Feminizmi ise erkek iktidarını sarsıp onları mutsuzluğa mahkûm eden ve kadınları istedikleri gibi hareket etmelerini sağlayan bir ideoloji olarak gördükleri için suçlarlar.

İnsellere göre erkeklerin kafatası ve kemik yapısı, bir kadın bulabilmeleri için en önemli fiziksel özelliklerdir.¹⁶ Bu yüzden düzgün bir yüz, kemik ve kafatası yapısı olan bir erkeğin kadın bulma olasılığının daha yüksek olduğuna inanırlar. Düzgün olduğunu düşündükleri erkek yüz yapısı oldukça spesifik bir tiplemedir ve insellerin neredeyse her paylaşımlarında aynı tip görseller kullanılır. Örneğin, Chadler bu altkültürde “fuckboy” yani sadece seks hakkında düşünen ve istediği zaman cinsellik yaşamayı başaran erkek tiplemeleridir. Chad tiplemesinin güçlü kaşları, küçük bir burnu, keskin bir çene çizgisi, kalın bir boynu ve eğimli bir alnı vardır. Bu özellikler insellerin en ünlü caps’lerinden alınmıştır. Aynı zamanda, insellerin de belli bir yüz ve kemik yapısına sahip olduklarına ve zaten bu sebepten dolayı insel yani istemsiz bekâr olduklarına inanırlar. İnsellerin özellikleri, Chad tiplemesinin tam tersidir: feminen bir alın, kaşların olmaması, büyük burun, zayıf çene hattı ve ince boyun. İnsel caps’lerinde bu tiplemeler gerçek insan yüzleriyle de ifade edilir: “Chad” ve “Chad olmayan” isminde iki surat şekli görselleştirilir. Bu görseller, gerçek bir insanın yüzüne photoshop yapılarak oluşturulmuştur ve iki fotoğraf arasındaki fark yalnızca birkaç milimetrelik kemik yapısıdır.

İnsellerin kemik yapılarını acınası hâllerinin kaynağı olarak görmeleri oldukça enteresan bir durumdur; çünkü kemik yapısı çok ciddi ameliyat geçirmediğimiz veya zarar görmediğimiz sürece değişebilecek bir fiziksel özelliğimiz değildir. Frenoloji yani kafatası bilimi 1800’lerde Joseph Gall’un ileri sürdüğü bir teoridir ve kafatası şeklinin kişinin karakterini, kişiliğini ve suça yatkınlığını belirlediğini iddia eder. Artık frenoloji bir bilim sayılmasa da bu tip özcü yaklaşımlar yıllarca ırkçı, ayrımcı ve kolonyal yaklaşımları meşrulaştırmak için kullanılmıştır. Bu sebeple insellerin de kafatası şekline böylesi bir anlam yüklemesi, yalnızlıklarından ötürü doğayı ve ellerinde olmayan sebepleri suçladıklarını gösterir. Ayrıca, yalnızlıklarının sadece kafatası şekli değil başka birtakım özellikleriyle de bağlantılı olduğuna inanan inseller de vardır. Heightcel’ler çok kısa olduklarındandan, mentalcel’ler zihinsel sorunları olduğundan, drugcel’ler ise uyuşturucu bağımlısı olduklarından dolayı yalnızlığa mahkûm olduğunu düşünen insel gruplarıdır. Bu grupların ortak özelliği belirli özelliklerinden dolayı kadınları etkileyememeleridir. Ayrıca siyah, Asyalı ve Hint insel grupları imlemek için kullandıkları ırkçı terminolojileri de vardır. Örneğin blackcel siyah, ricecel Asyalı ve currycel Hint insel gruplar için kullanılan tabirlerdir. Yani bir erkek dış görünüşü, boy uzunluğu, mental durumu ve ırkı gibi sebeplerle insel olabilir. Ayrıca insellere göre, insellik hâlinden çıkmanın hiçbir yolu yoktur. Günün birinde insel olmaktan kurtulup Chad olacağına inanan insellere İngilizcede umut etmek anlamına gelen hope kelimesinden türettikleri hopecel adını verip onları aşağılarlar.¹⁷

  • Kırmızı Hap ve Siyah Hap Teorileri

İnseller, insan doğası ve cinselliğini açıklamak için Kırmızı Hap ve Siyah Hap teorilerini kullanırlar.¹⁸ Sadece inseller değil aynı zamanda başka erkek hakları savunucuları da bu teorik temelleri kullanırlar. Kırmızı Hap teorisine göre, kadınlar hipergamiktir. Bu tabir, kendisinden daha yüksek kast veya sosyal statüye sahip bir eşle evlenen kişinin eylemini ifade eder. Yani kadınların kendilerinden daha üstün ve çekici erkeklerle beraber olma eğiliminde olduğuna inanırlar. İnsellere göre, çekicilik seviyesi doğada kadınlara ve erkeklere eşit bir şekilde dağıtılmıştır. Ancak kadınların hipergamik olması sebebiyle, kadınlar kendi fiziksel görünüşlerinin seviyesinden bağımsız olarak Chadlerle ilişkilenmeyi arzularlar. Bu sebeple, doğadaki denge bozulur çünkü artık herkesin kendi fiziksel seviyesindeki karşı cinsle eşleşmesi mümkün olmaz. İnseller bu duruma “80/20 Kuralı” adını verirler. Yani erkeklerin yalnızca %20’sinin kadınlar tarafından arzu edildiğine inanırlar. Ayrıca insellere göre gerçek hayatta, 20’li yaşlarındaki kadınlar, bulabildikleri tüm Chadlerle cinsel ilişki yaşarlar. Ancak yaşlandıklarında Chad kadar çekici olmayan ve maddi geçimleri için ihtiyaç duydukları bir beta erkeğiyle evlenirler. Evlilikleri sürerken kadınlar bu beta erkekleri Chadlerle aldatmaya devam eder. Sonrasında kadınlar kocalarını bırakır ve ellerindeki tüm maddi geliri alır. Beta erkek yeniden bekârdır ve bu sefer duygusal olarak da parçalanmış hâldedir, ayrıca artık nafaka da ödemek zorundadır. Bu sebeple insellerin geleceği tamamen acı doludur. Ancak iki tip şanslı erkek vardır. Biri -tabii ki- Chadlerdir, doğuştan şanslılardır. Diğeri ise “kız tavlama ustaları” dedikleri kişilerdir. Bu erkekler, insellerin inandıkları teorilerin aynısına inanırlar ancak “oyun” adı verilen birtakım stratejileri izleyerek kadınları kendileriyle seks yapmaya ikna etmeyi başarabilirler. Roosh Valizadeh tarafından yazılan Oyun Teorisi¹⁹ adlı kitapta kız tavlama ustalarının kullandığı oyun konsepti teorileştirilmiştir. Ancak inseller zaten kız tavlama ustası olmayı deneyip başaramamış kişilerdir.

İnsellerin inandığı bir diğer önemli konsept Siyah Hap teorisidir. Bu teori, Kırmızı Hap teorisinin daha umutsuz hâlidir. Bu teoriye göre kişinin genetik yapısı kişilerin seks piyasasındaki değerini belirler, bakirler her zaman bakir kalırlar ve bu döngüden çıkmanın hiçbir yolu yoktur. Bu teori, cinselliğe ve genel olarak hayata karşı yüksek bir seviyede umutsuzluk barındırır. Siyah Hap teorisinde düşünsel süreç şöyle ilerler: Bir erkek bir kadın tarafından reddedilir, artık hiçbir kadın tarafından sevgi görmeyeceğini düşünür, sonsuza dek yalnız ve mutsuz olacaktır, kişinin bu mutsuzluğu ve çaresizliğinin sebebi kadınlar ve onları bunu yapabilecek kadar güçlendiren feminist fikirlerdir. Siyah Hap teorisi insel gruplarında çok etkilidir ve insel bloglarında kişilerin birbirleriyle sıklıkla intihar eğilimli düşüncelerini paylaştığı ve şakalar yaptığı görülür. İnsel forumlarında insanların ciddi seviyede depresif düşüncelerine rastlamak mümkündür -ki Siyah Hap teorisinin düşünce akışına baktığımızda bu şaşırtıcı bir sonuç değildir. Siyah Hap teorisinde, insellerin umutsuz durumları genelde değişmez çünkü zaten her yolu denemiş ancak her seferinde aynı hüsrana uğramışlardır. İnsellere dair bir diğer enteresan özellik de bu forumlarda selfie’lerini paylaşmaları ve diğer inseller tarafından görünüşlerine dair korkunç ve acımasız yorumlar almalarıdır. Ancak bu selfie’leri paylaşırken zaten bu yorumları alacaklarını bilirler, buna rağmen paylaşmayı seçerler.²º

  • İnsellerin Şiddet Eylemleri

Tüm inseller şiddet uygulayan erkekler değillerdir ancak kadınlara karşı besledikleri nefret, genelde onları şiddete daha meyilli yapar. Yapılan bir araştırma²¹, insellerin şiddet uygulama veya kadınlara cinsel şiddette bulunma oranının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Bir insel grubu üyesi olan 22 yaşındaki Elliot Rodger tarafından Kaliforniya’da 2014’te gerçekleştirilen şiddet eylemi, insel olduğu bilinen biri tarafından yapılan en büyük katliamdır.²² Elliot Rodger bu eyleminde yedi kişiyi öldürmüş, on dört kişiyi de yaralamıştır. Katliamı gerçekleştirmeden önce Elliot Rodger’s Retribution [Elliot Rodger’ın İntikamı]²³ adlı bir video paylaşıp halen bakir olmaktan duyduğu acıyı paylaşır ve bir sonraki gün “kendisini hor gören tüm sarışın sürtüklerden” intikam alacağını söyler. Katliamdan sonra Elliot Rodger polis kendisini yakalayamadan intihar etmiştir. Şiddet eylemi öncesi yazmış olduğu ve hayatı boyunca ne kadar hayal kırıklığına uğradığını anlattığı 107.000 kelimelik manifestosu ölümünden sonra bulunmuştur. Elliot Rodger’ın işlediği şiddet eyleminden sonra bilinen en kanlı insel şiddet eylemi Alek Minassian tarafından 2018 senesinde işlenen “Toronto minibüs saldırısı”dır. Bu eylem, Kanada tarihindeki en ölümcül araç çarpma saldırısıdır, on kişinin ölümü ve on altı ciddi yaralanmayla sonuçlanmıştır. Doğrudan inseller tarafından yapılan katliamların ABD ve Kanada’da elli kişinin ölümüyle sonuçlandığı tahmin edilmektedir. Ancak bu sayı, sadece faillerin kimliklerini doğrudan insel olarak ifade ettikleri durumları kapsar.

  • İnsellerin Mizojinik Eylemlerinin Psikolojik Açıklamaları

İnsellerin kimliğini kadın düşmanlığı üzerinden oluşturması sebebiyle birçok bilim insanı bu grup hakkında psikolojik incelemeler yapmıştır. Bu konuyu anlamak için kullanılan teorilerden biri, erkeklerin cinsel bir partnere sahip olamamalarının kendilerini daha az erkeksi hissettirdiğini ve kontrol kaybına yol açtığını savunan “frustrated mating needs” [cinsellik ihtiyacıyla alakalı hayal kırıklığına uğranması] olarak adlandırılır.²⁴ İddia edilen bir başka teori²⁵ de cinsel haklar konusunda mağdur olunması ile alakalıdır. Bu teori, insellerin yaşadıkları mağduriyetin şiddet eylemleri için bir motivasyon yarattığını öne sürer. Son olarak Scapture ve Boyle’a²⁶ göre sürekli reddedilme ve dışlanma duyguları şiddet içerikli fantezilerle bağlantılıdır. Bu çalışma, sosyal izolasyonun kadın düşmanlığına sebep olduğunu ileri sürer.

İnsellerin eylemlerini anlamımızı sağlayacak diğer teoriler için Erich Fromm’un çalışmalarından yararlanmak da mümkündür. Fromm, Özgürlükten Kaçış adlı eserinde insanların kişisel benliklerinden vazgeçerek özgürlükten nasıl vazgeçtiklerini ve yüklerinden nasıl kurtulduklarını analiz eder. Bu kaçış genellikle boyun eğme, tahakküm veya mazoşist ve sadist arzuların arkasındaki mekanizmadır. Mazoşizm; bireysel önemsizlik, güçsüzlük ve aşağılık hissetme şeklinde ortaya çıkar. Bu duygunun aşırı versiyonlarında, kişi dış güce boyun eğmeyi arzular ve kendi kendine acı çektirme isteği ağır basar. Öte yandan sadizm daha çok başkalarını sömürmek, onları kendine bağımlı kılmak ve başkalarının acılarından zevk almakla ilgilidir. Fromm’un savunduğu gibi sadizm sosyal olarak mazoşizmden daha zararlıdır. Sadist kişinin gücü ancak nesnesi var olduğu sürece devam eder. Mazoşizmde acı, amaç değil bir araçtır. Sapkınlık ile mazoşist karakter arasındaki önemli ayrım, sapkınlıkta benlikten kurtulma amacının beden ve cinsel duygularla gösterilmesiyle ortaya çıkmasıdır. Bununla birlikte mazoşist eğilimler, egonun yani benliğin başarmaya çalıştıklarını ortadan kaldırmayı amaçlar. Ayrıca mazoşist duygular; bir kurum, bir ulus, Tanrı veya bir birey gibi daha güçlü bir varlığın parçası olmaya, onun içinde kaybolmaya çalışır. Sadist ve mazoşist eğilimlerin kesişimi Fromm tarafından sembiyoz kavramıyla açıklanır. Sembiyoz, iki farklı benliğin birbiriyle birleştiği ve kendi bütünlüklerini yok ettiği bir ilişkiyi ifade eder. Sonunda bu iki varlık birbirlerine bağımlı hâle gelir.

Konuyla ilgili olabilecek bir diğer önemli psikolojik teori ise Clarke’ın öne sürdüğü teoridir. Simon Clarke, çalışmasında haset kavramını ve bunun sosyal etkilerini açıklar. Haseti, “…bir başkasının iyiliği ve refahında keder, talihsizliğinde ise sevinç hissetmek”²⁷ olarak tanımlar. Haset ile kıskançlık arasında ciddi bir ayrım yapar. Haset duygusu, iyinin yok edilmesini arzularken kıskançlık; bir başkasının sahip olduğu iyiliğe erişme, iyiliği o kişiden alma arzusudur. Clarke bu kavramı başka bir psikanalist olan Melanie Klein’ın çalışmasını²⁸ kullanarak açıklar.

Melanie Klein haset duygusunu -Freud’un da iddia ettiği gibi- içimizde hem ölüm hem de yaşam dürtüsünün var olmasıyla açıklar. Melanie Klein haseti şöyle tanımlar: “…haset, ölüm dürtüsünün bir ifadesi, yansıması veya saptırılmasıdır -iyi ile kötü arasında birincil bir karışıklığın olduğu yaşam içgüdüsüne bir saldırıdır. Düşmanlık, ihtiyaç duyulan bir nesneye (memeye) yöneliktir.”²⁹ Clarke, Melanie Klein’ın açıkladığı bu ölüm dürtüsünün haset şeklinde ortaya çıkması hâlinin toplumsal ve kolektif sonuçlarını inceler. Bu duygunun ırkçılık gibi fikirlere nasıl yansıdığını açıklar. Melanie Klein’ın paranoid-şizoid ismini verdiği evre, bireyin gelişimsel sürecinin ilk evresidir. Haset duygusu yaşayan bireyler -tıpkı bu evreye geri dönmüş gibi- farklı grupların iyi bir yaşamı veya mutlu bir işe sahip olmasını kendilerinden çalınan şeyler olarak algılar. Bu nedenle, haset duygusu ile hareket edip iyiliğin kaynağına öfke duyarlar ve onu yok etmek isterler. Bu durum yabancı düşmanlığı veya kadın düşmanlığı şeklinde açığa çıkabilir.

Analiz

Tüm bu teoriler, bu kadın düşmanı tutumların arkasındaki sosyal dinamikleri anlamaya yardımcı olur. İlk olarak Clarke’ın ırkçılık üzerinden örneklediği teoriyi, insel grubunda da görmek mümkün olabilir. Clarke, ırkçılığın motivasyonunu kültürel farklılığın bir nesne olarak kabul edilmesi ve yok edilmek istenmesi olarak açıklar. İnseller de modern çağdaki kadının konumunu, genişleyen liberal ve cinsel haklarını bir tehdit olarak görür. Dolayısıyla nafaka hakkı, kadınların özgür bir cinsel yaşamı olması gibi hakların yanı sıra genel olarak tüm feminist amaçlara karşı çıkarlar. Ancak kadınlara yönelik bir haset duygusunun varlığından da söz etmek mümkün olabilir. Feminizm, kadınlara çok fazla özgürlük veren ve inseller gibi bazı erkeklerin sefaletine sebep olan tehlikeli bir ideoloji olarak görülür. Bu nedenle “kötülüğün kaynağı” olarak kadınları görüp onları yok etmeyi amaçlarlar. Bu psikolojik arka plan, kadınlara yönelik toplu katliam ve saldırılarda bulunan insel eylemlerini açıklayabilir.

Ayrıca Fromm’un öne sürdüğü kavramları da insellerin psikolojik motivasyonlarını anlamak için kullanmak mümkün olabilir. İnsellerin eylemleri hem mazoşizmi hem de sadizmi içerir. İnsellerin aciz olduklarına inanmaları, mazoşist eğilimleridir. Kendilerini küçük görürler ve birbirlerini yıkıcı biçimde eleştirirler, gelecekte değişme ya da bazı başarılar elde etme olasılıkları olsa bile kendilerini sonu olmayan bir umutsuzluk hâline hapsederler. İnsel gruplarında kendini mağdur görme ve kendini suçlama hâli muazzam düzeydedir. Ancak aynı zamanda, kendi ıstıraplarından ve sefaletlerinden de bir zevk alma hâlleri vardır. İnsellerin sadist yönü tabii ki daha kuvvetlidir, kadınların kendilerine boyun eğmelerini talep ederler ve kadınların fiziksel ıstırabından veya aşağılanmasından zevk alırlar. İnseller, kadınların var oluş amacını bildiklerini düşündükleri için kadınlara hükmetmeleri gerektiğine inanırlar: Kadınlar erkeklerin ihtiyaçlarına hizmet etmek için vardır. Ayrıca inseller bir kadın bulmak için gösterdikleri çabanın çok fazla olduğuna inanırlar, bu nedenle kadınlardan istediklerini alma hakları olduğunu düşünürler. Dahası Fromm’un açıklamasına göre sadist düşünce, diğer insanların onlara zarar verdiğini ileri sürerek bu fikri meşrulaştırır; bu nedenle başkalarına zarar verme istekleri yalnızca kendilerine yaşatılanın intikamını almaktır. Bu motivasyon, Elliot Rodger’ın ve diğer insel şiddet eylemcilerinin kadınlara yönelik bakış açılarıyla tamamen örtüşür. Ancak Fromm’un savunduğu gibi sadist kişinin nesnesine ihtiyacı vardır. Bu nedenle hâkim oldukları nesne ortadan kaybolduğunda güçlerini daha fazla uygulayamazlar ve bu durum, sadistleri nesnelerine son derece bağımlı hâle getirir.

Fromm aynı zamanda kadın erkek ilişkilerine de değinir. Sadist erkeklerin hem eşlerine zarar verecek şekilde davrandığını hem de kadının gitmesinin erkeğin en büyük korkusu olduğunu çünkü karısına duyduğu sevgi ve bağlılığın bu ilişkideki egemen olma ihtiyacından kaynaklandığını ileri sürer. Bu örnek, hem hayatlarında bir kadının varlığına korkunç derecede ihtiyaç duyan hem de kadınlardan nefret eden insellerin kadınlarla kurduğu aşk nefret ilişkisini anlamamıza yardımcı olabilir. Sadist kişi, sevgiyi güç kavramı üzerinden algılar. Bu nedenle iki cinsiyet, güçlü ve güçsüz olarak ayrılır.

Sadizm ve yıkıcılık arasındaki fark sadizmde nesneyi tutma arzusu, yıkıcılıkta ise tam tersi nesneden kurtulma arzusu ile ifade edilir. Bu yıkıcılık kavramı, Clarke’ın haset konseptiyle örtüşmektedir. Dolayısıyla, insellerin motivasyonunu anlamak için hem haset hem de sadizm kavramları yardımcı olabilir. İnseller nesnelerine hâkim olma arzusuyla yanıp tutuşurlar, dolayısıyla bu denklemde kadının varlığı çok kritiktir. Aynı zamanda kadınları kötülüğün kaynağı olarak görürler ve onları yok etmek isterler. Bu nedenle kendilerinin kadınları algılama biçimindeki çelişki, kadınlara karşı hem haset hem de sadist duygular beslemeleriyle sonuçlanır.

Son olarak Frankfurt Okulu düşünürü Herbert Marcuse’un erotizm ve onun baskı altına alınması üzerine tartışmaları, insellerin psikolojik durumunu anlamak için kullanabileceğimiz bir araç olabilir. Freud uygarlık kavramını erotik enerjimizin muazzam bir şekilde bastırılması olarak açıklar. Cinsel enerjinin toplumdaki diğer yararlı araçlara kanalize edilmesini “süblimasyon” olarak adlandırır. Marcuse, Freud’un fikirlerini bir adım öteye taşır ve cinsel devrimin başarısının ataerkinin çöküşüyle sonuçlanacağına ve bir ütopyaya ulaşacağına inanır.30 Ancak Marcuse, 1960’ların cinsel devriminden sonra hayattaydı ve sonuç beklediği gibi olmadı. Bu nedenle önceki iyimser fikirlerini yitirdi ve kapitalist toplumun sömürü ve tahakkümü devam ettirirken aynı zamanda bir dereceye kadar cinselliği özgürleştirerek bir sistem yaratmayı başardığını ifade etti ve bunu açıklamak için “baskıcı desüblimasyon” kavramını ileri sürdü.

Sonuç

Bu makale insel isimli, internet üzerinden organize olan gruba ve onların eylemlerine genel bir bakış sunmayı ve bu grubun kimliğini kadın düşmanlığı ile şekillendirmelerine sebep olan psikolojik dinamikleri tartışmayı amaçlamıştır. Mizojini, mevcut toplumlarımızda hâlâ yükselen bir trend. Erkek aktivist grupları ve inseller gibi son derece ataerkil gruplar, kadınların mücadeleleriyle elde ettikleri kazanımları geri almayı amaçladıkları bir tür orta çağ rüyasında yaşıyorlar. İnsellerin eylemlerini ve inandıkları değerlerin psikolojik arka planlarını analiz edebilmek için Melanie Klein, Freud, Clarke, Fromm, Marcuse gibi farklı bilim insanlarının öne sürdükleri kavramlar yardımcı olabilir. Erotizmin süblimasyonu, haset kavramının mizojini ile bağı, sadist ve mazoşist dinamikler gibi psikolojik kavramların sosyal sonuçları, insellerin eğilimleriyle oldukça bağlantılıydı. Ayrıca Hoffman ve Ware’a31 göre inseller genellikle aşırı sağcı ve ırkçı gruplardır. Bu makale, mizojini ve bu tür sağcı ideolojilerin karşılıklı ilişkisini detaylandırmayı hedeflememiştir; ancak bu konuda yapılacak detaylı analizler ve çalışmalar, baskıcı ideolojilerin karşılıklı ilişkisini yorumlamamıza yardımcı olabilir.

  1. Bu ödev, Bahar 2021 döneminde Selcan Kaynak tarafından açılan POLS415 (Political Psychology) dersi için hazırlanmıştır. İngilizceden Türkçeye çevrilirken düzenlenmiştir. (y.h.n.)
  2. Quill R. Kukla, “Misogyny and Ideological Logic” [Mizojini ve İdeolojik Mantık], Philosophy and Phenomenological Research 101 (1), 2020.
  3. Kate Millett, Cinsel Politika, Seçkin Selvi (çev.), İstanbul: Payel Yayınevi, 2011, s. 520.
  4. Deniz Kandiyoti, Cariyeler, Bacılar ve Yurttaşlar, İstanbul: Metis Yayınları, 2003, s. 248.
  5. Dünya Sağlık Örgütü, “Violence Against Women” [Kadına Yönelik Şiddet], 9 Mart 2021, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/violence-against-women
  6. Sarah Banet-Weiser ve Kate M. Miltner, “#MasculinitySoFragile: culture, structure, and networked misogyny” [#MaskülenliğinKırılganlığı: mizojininin kültürü, yapısı ve network’ü], Feminist Media Studies 16 (1), 2016.
  7. Sigmund Freud, Uygarlığın Huzursuzluğu, Haluk Barışcan (çev.), İstanbul: Metis Yayınları, 2021, s. 104.
  8. Simon Clarke, “The Concept of Envy: Primitive Drives, Social Encounters and Ressentiment” [Haset Kavramı: İlkel Dürtüler, Sosyal Karşılaşmalar ve Hınç], Psychoanalysis, Culture & Society (9), 2004.
  9. Erich Fromm, Özgürlükten Kaçış, Şemsa Yeğin (çev.), İstanbul: Say Yayınları, 2017, s.304.
  10. Herbert Marcuse, One-Dimensional Man Studies in the Ideology of Advanced Industrial Society [Endüstrileşmiş Toplumunun İdeolojisinde Tek Boyutlu İnsan Çalışmaları], Boston: Beacon Press, 2003.
  11. Ming Morssinkhof, “Novel Explanations for Misogynistic Attitudes in Society” [Toplumdaki Kadın Düşmanı Tutumlar İçin Yeni Açıklamalar], lisans makalesi, Overijsel: Twente Üniversitesi, 2021.
  12. İlgili video için bkz. Natalie Wynn ve ContraPoints, “Incels” [İnseller], 2018, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://www.youtube.com/watch?v=fD2briZ6fB0
  13. Tuğba Gökduman, “’Incel’ Terörü: Alfa Erkekler, Zalim Kadınlar ve İstemsiz Bekârlar”, 9 Temmuz 2020, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://www.5harfliler.com/incel-teroru-alfa-erkekler-zalim-kadinlar-ve-istemsiz-bekarlar/
  14. Stephane J. Baele, “From ‘Incel’ to ‘Saint’: Analyzing the violent worldview behind the 2018 Toronto attack” [‘İncel’den ‘Aziz’e: 2018 Toronto saldırısının ardındaki şiddetli dünya görüşünü analiz etmek], Terrorism and Political Violence, 2019.
  15. İlgili video için bkz. Natalie Wynn ve ContraPoints, “Incels” [İnseller], 2018, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://www.youtube.com/watch?v=fD2briZ6fB0
  16. İlgili video için bkz. Natalie Wynn ve ContraPoints, “Incels” [İnseller], 2018, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://www.youtube.com/watch?v=fD2briZ6fB0
  17. İlgili video için bkz. Natalie Wynn ve ContraPoints, “Incels” [İnseller], 2018, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://www.youtube.com/watch?v=fD2briZ6fB0
  18. Lindsay Angus, “Swallowing the Black Pill: A Qualitative Exploration of Incel Antifeminism within Digital Society” [Kara Hapı Yutma: Dijital Toplumda İncel Antifeminizminin Niteliksel Bir Keşfi], yüksek lisans tezi, Wellington: Victoria Üniversitesi, 2020
  19. Roosh Valizadeh, Game: How To Meet, Attract, And Date Attractive Women [Oyun Teorisi: Çekici Kadınlarla Tanışma, Onları Etkileme ve Sevgili Olma Yöntemleri], Güney Carolina: CreateSpace Independent Publishing Platform, 2018, s.382.
  20. İlgili video için bkz. Natalie Wynn ve ContraPoints, “Incels” [İnseller], 2018, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://www.youtube.com/watch?v=fD2briZ6fB0
  21. Stephane J. Baele, “From ‘Incel’ to ‘Saint’: Analyzing the violent worldview behind the 2018 Toronto attack” [‘İncel’den ‘Aziz’e: 2018 Toronto saldırısının ardındaki şiddetli dünya görüşünü analiz etmek], Terrorism and Political Violence, 2019.
  22. Jan Blommaert, “Online-offline modes of identity and community: Elliot Rodger’s twisted world of masculine victimhood” [Çevrimiçi-çevrimdışı modlarında kimlik ve topluluk: Elliot Rodger’ın maskülen mağduriyetinin çarpık dünyası], Tilburg: Tilburg Üniversitesi, 2017.
  23. İlgili video için bkz. Elliot Rodger, “Retribution” [İntikam], 14 Mayıs 2014, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://www.nytimes.com/video/us/100000002900707/youtube-video-retribution.html
  24. S. Konutgan, “To What Extent are Incel’s Misogynistic and Violent Attitudes Towards Women are Driven by Their Unsatisfied Mating Needs and Entitlement to Sex?” [İnsellerin Kadınlara Karşı Mizojinik ve Şiddet İçeren Tutumları Seks Yapma İhtiyaçlarıyla Ne Kadar Bağlantılı?], lisans makalesi, Overijsel: Twente Üniversitesi, 2020.
  25. Ming Morssinkhof, “Novel Explanations for Misogynistic Attitudes in Society” [Toplumdaki Kadın Düşmanı Tutumlar İçin Yeni Açıklamalar], lisans makalesi, Overijsel: Twente Üniversitesi, 2021.
  26. Maria N. Scapture ve Kaitlin Boyle, “Masculinity Threat, “Incel” Traits, and Violent Fantasies Among Heterosexual Men in the United States” [Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Heteroseksüel Erkeklerde Erkeklik Tehdidi, “İnsel” Özellikleri ve Şiddetli Fanteziler], Contemporary Sociology 30 (4), 2019.
  27. Simon Clarke, “The Concept of Envy: Primitive Drives, Social Encounters and Ressentiment” [Haset Kavramı: İlkel Dürtüler, Sosyal Karşılaşmalar ve Hınç], Journal for the Psychoanalysis of Culture and Society 9 (1), 2004, s.105-106.
  28. Melanie Klein, Envy and Gratitude: A study of unconscious sources [Kıskançlık ve Şükran: Bilinçdışı kaynaklar üzerine bir araştırma], Routledge Yayınevi, 2002, s.114.
  29. A.g.e. s. 107.
  30. Daniel Pinchbeck, “The Incel Rebellion” [İnsel İsyanı], 16 Mayıs 2018, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir. https://medium.com/the-assemblage-journal/the-incel-rebellion-dc963768d5f5
  31. Bruce Hoffman ve Jacob Ware, Incels: America’s Newest Domestic Terrorism Threat [İnseller: Amerika’nın En Yeni Terör Tehdidi], 2020, 2 Kasım 2021 tarihinde erişilmiştir.https://www.lawfareblog.com/incels-americas-newest-domestic-terrorism-threat