Zeynep Erdemir
Bu yazı, Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü’nün (BÜKAK) bü’de kadın gündemi adlı bülteninin Güz 2022 tarihli 43. sayısında yayımlanmıştır.
Cumhuriyet döneminin ilk kadın gazetecilerinden olan Sabiha Sertel, 1895’te Selanik’te doğdu. Selanik o dönemde fikir ve basın hayatının çok hareketli olduğu, Avrupa’daki gelişmelerle teması olan çokkültürlü bir kentti. Sabiha Sertel, ailesinin Selanik’in içinde bulunduğu siyasi ortamla iç içe olmasının da etkisiyle dönemin aydınlarının fikirlerini küçük yaştan itibaren tanıma fırsatı bulmuştu. Annesi onun çocukluğunu şöyle anlatır: “Her şeyde müfritti [aşırı] Sabiha. Okumaya başladı mı 12 saat okur, yemeğe bile inmezdi. Onu ev işine bir türlü alıştıramadım. Gergefe oturur, kitabını gergefin altına gizlerdi.”1 Annesine göre Sabiha niyet ettiğini mutlaka yapan, oldukça meraklı ve okumaya düşkün bir çocuktu. Öyle ki daha ortaokulda arkadaşlarıyla ilk dergisini çıkarmıştı.2
Selanik’in Yunanların eline geçmesiyle, Sabiha ve ailesi İstanbul’a göç ettiler. Ancak İstanbul’a yerleştikten sonra Sabiha’nın çalışmasına izin verilmedi. Onun çalışma isteğine karşı annesi “Sen bir genç kızsın, çalışman adaba aykırıdır.” derken abisi Celal “Senin çalışmaya ihtiyacın yok. Otur oturduğun yerde, okuyup yazmana bak.” karşılığını vermişti. Sabiha Sertel bir süre yazılarını Selanik’teki gibi yayımlayabileceği bir basın organından yoksun kalsa da yılmadan yazmaya devam etti. Yeni Felsefe dergisinde Osmanlı toplumunda kadının ikincil konumunu eleştiren yazıları basıldı. Bu dergiyi çıkaran gazeteci Zekeriya Sertel ile birbirlerinin yazılarını beğenmeleri üzerine tanışma fırsatı buldular. Evlendikten sonra birlikte Büyük Mecmua dergisini çıkardılar. Bu dergi, laikliği savunan, Batıcı çağdaşlaşma misyonuna sahip ve işgal devletlerine karşı milli mücadele taraftarı yazıların yayımlandığı bir dergiydi. İçeriğinde kadın sorununa da geniş yer verilmişti.3 Sabiha Sertel sonraki sayılarda derginin müdürlüğünü üstlenerek basın alanında çalışan öncü kadınlardan oldu, kadınların kamusal hayata katılımını ve eşit vatandaşlık haklarını konu alan yazılarını yayımladı.4
Sabiha Sertel kadınların savaş döneminde ülkeleri için yaptıkları fedakârlıkların onlara toplumsal eşitliğin kapısını açtığı fikrindeydi, eşitlik talebini yazılarında bu noktadan temellendirdi. Kadınların, erkeklerle eşit koşullarda ve karma eğitim alma hakkı yazılarında öne çıkan konulardan biriydi. Eğitim niteliğinin iyileştirilmesinin kadınların fikir hayatına dahil olmasında önkoşul olduğunu ileri sürdü.5 Kadının çalışma hayatına da katılımının gerekliliğini savundu. Toplumsal hayata dahil olmayı kadınların düşünce dünyasının gelişmesi açısından elzem olarak değerlendirdi.6 Yazılarında sıkça bahsettiği konulardan biri de kadınların seçme ve seçilme hakkıydı. Nüfusun yarısından fazlasını oluşturdukları hâlde kadınların oy hakkının olmayışını Kadınlık Sahifesi: Kadınlar ve İntihab adlı yazısında “Artık hürriyet mahdut [sınırlanmış] bir zümreye tahsis edilemez ve erkeklerin mümessillerinden [temsilcilerinden] mürekkep [oluşmuş] bir meclis artık memleketi temsil edemez.” diyerek eleştirdi. Kadınların mecliste temsil edilmiyor olmasının var olan eşitsizlikleri derinleştirdiğini ifade etti. Aynı yazıdan şu sözler kendisine aittir:
Erkekler daima kanun yapıcı vaziyette bulundukça, kadınlara karşı kuvvet ve tagallübe [zorbalığa] müstenit [dayanan] kanunlar yapıyorlar. Hâlbuki Türk kadını artık erkeklerin bu müstebidane [zorbaca] kanunlarına esir olmak mecburiyetinden kurtulacak kadar yükselmiştir. Binaenaleyh Meclis’te söz söyleyen erkeğin yanında kendi hukukunu müdafaa eden bir de kadın görmek istiyor. 7
Büyük Mecmua dergisi İngilizlerin İstanbul’u işgali sonrası kapatıldı. Eşiyle ABD’ye giden Sabiha Sertel İngilizce öğrenerek Halide Edip’in vesilesiyle burs aldığı Columbia Üniversitesi’nde sosyoloji derslerini takip etti ve burada Osmanlı’dan gelen göçmen işçilerle temaslarda bulundu. Ülkeye döndükten sonra 1924-1931 yılları arasında Resimli Ay dergisinde yazdı. Yazılarında kadın ve erkek arasındaki eşitsizliklerin ekonomik ve sosyal boyutunu ele aldı.8 ABD deneyiminin ona kazandırdığı sosyalist bilinci ve kapitalist sisteme olan eleştirel bakışı bu dergideki yazılarında görmek mümkündür.
Resimli Ay’dan sonra Zekeriya Sertel’in 1938’de çıkardığı Tan gazetesinde yazmaya devam etti. Bu dönem Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’na doğru ilerlediği, faşizm ve militarizmin yükseldiği döneme denk gelir. Sabiha Sertel burada kadın sorunlarına daha az değinerek emperyalizm ve faşizm karşıtı görüşlerini öne çıkardı. Bunun yanında onun, Türk kadınlarının Cumhuriyet ile kazandıkları hakların dünyadaki pek çok başka milletten ileri olduğu görüşünü sık sık yinelediğini görürüz.9 Yazılarında Türkiye’de henüz oluşmuş bir kadın sınıfı veya ortak fikirler etrafında toplanmış bilinçli bir feminist hareket olmadığına değindi. Ancak çağdaşlaşma yolunda atılan adımların kadınlara bunun yolunu açacağına olan inancını da ifade etti. Büyük Mecmua dergisinde kaleme aldığı Kadınlığa Dair: Türk Feminizmi adlı yazısında bu tahayyülünü şöyle dile getirir:
İstihsali [elde etmek] uğrunda ferdi her menfaatten tecerrütle [sıyrılarak] sırf cemiyet için çalışan, daima aynı fikir, aynı gaye etrafında toplanan bir kadınlık ekseriyeti teşekkül ettiği gün bizde feminizm cereyanı uyanacak ve hayattan aldığı kanaatlerle azim ve mücahede [gayret] yolunda birçok taraftarlar bulacak, birçok muhaliflerle çarpışarak yürüyecektir…10
1 Hülya Semiz, “İkinci Dünya Savaşı Döneminde Gazeteci Sabiha Sertel’in Döneme İlişkin Görüşleri”, 2008, s. 13
2 Emine Bilgehan Türk, “Türk Basın Tarihin İlk Yüzlerinden: Sabiha Zekeriya Sertel”, Karadeniz İncelemeleri Dergisi (27), 2019, s. 263-264.
3 Hülya Semiz, “İkinci Dünya Savaşı Döneminde Gazeteci Sabiha Sertel’in Döneme İlişkin Görüşleri”, 2008, s. 15-20.
4 Zafer Toprak, Türkiye’de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm (1908-1935), İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2019, s. 143.
5 A.g.e., s. 156.
6 A.g.e., s. 161.
7 A.g.e., s. 164.
8 Bengü Aydın Dikmen, “Sabiha Zekeriya Sertel: Erken Cumhuriyet Döneminde Kadın, Muhalefet ve Basın*”, Kültür ve İletişim (37), 2016, s. 57-59.
9 A.g.e., s. 65.
10 Zafer Toprak, Türkiye’de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm (1908-1935), İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2019, s. 157.