Çeviren: Özlem Aslan
İsrailli bir grup aktivist, savaşta esir alınanların takas edilmesi için İsrail hükümetini ve diğer ülkelerin yetkililerini takas anlaşması yapmaya çağırıyor. Aktivistlerin bu çağrısını sitemizde yayımlıyoruz.
Bu metin hem İsrail sivil toplumu hem de uluslararası sivil toplum için bir eylem çağrısıdır. İntikam ölenleri geri getirmeyecek. Yaraları iyileştirmeyecek ya da acıları dindirmeyecektir. İsrailli esirlerin ailelerine geri getirilmesi, İsrail’in vatandaşlarına karşı yerine getirmesi gereken çok önemli bir yükümlülüğüdür. Bu, İsraillilerin yeni yollar düşünmesine imkan tanıyacaktır. Filistinli mahkumların serbest bırakılması da Filistinlilerin yeni yollar düşünmesine imkan tanıyacaktır. Uluslararası toplumun sorumluluğu ise insan hayatının korunmasını sağlamaktır. Fakat, bu taahhüdünü geçmişte pek çok kez yerine getirmemiştir. Bu kez hepimiz ve her birimiz İsrail’e derhal rehine ve mahkum takası anlaşması yapması için baskı yapmalıyız.
Bizler İsrailli bir grup sivil toplum örgütü üyesi ve aktivistiz; bir kısmımız İsrail’de, bir kısmımız ise yurtdışında ikamet ediyoruz. Takas anlaşmasına öncelik verilmesi ve hem İsrail’de hem de yurtdışında sivil toplumun harekete geçirilmesi çağrısında bulunan çeşitli grup ve girişimlerden birini temsil ediyoruz.
Arkaplan:
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine düzenlediği ve 1.200’den fazla kişinin ölümüne, aralarında onlarca kadın ve çocuğun da bulunduğu 150 kişinin de esir alınmasına yol açan saldırısının ardından yapılan ilk hükümet toplantısından bu yana İsrailli üst düzey bakanlar rehinelerin öncelikleri olmadığını vurguladılar. Bunun yerine, birçok İsrail hükümeti tarafından uygulanan başarısız olmuş bir yöntemi tekrarlamayı tercih ettiler: Gazze’yi bombalamak ve saldırının bu kez, Hamas şiddetine son vereceğine dair söz vermek. Bu son “askeri çözüm” daha şimdiden 1.500’den fazla Filistinlinin hayatına mal olurken, Hamas tarafından esir alınan rehinelerin hayatlarını da riske attı.
İsrail vatandaşlarına karşı sorumludur. İsrail’e bakıcı ve tarım işçisi olarak çalışmak üzere yerleşmiş insanlara karşı sorumludur. Rehin tutulanların ailelerine karşı sorumludur. Ayrıca, İsrail Gazze’deki sivillerin hayatlarından da sorumludur. İsrail, Gazze Şeridi’ni boğarken ve daha önce tanık olmadığımız ölçekte bir saldırıya hazırlanırken tüm bu yükümlülüklerini ihlal etmektedir. Ve belki de en kötüsü henüz gerçekleşmemiştir.
Neden bu çağrı?
İsrail’in bir devlet olarak temel taahhütlerine karşı gösterdiği bu bariz kayıtsızlık karşısında, uluslararası toplumun aktivistleri olarak bizler, İsrail hükümetini ve diğer ülkelerin devlet yetkililerini bir takas anlaşmasına ikna etmek için elimizden geleni yapmalıyız. Her dakika çok önemli.
İlk aşama olarak, Gazze’de rehin tutulan çocuk, yaşlı, hasta ve yaralıların serbest bırakılması için bir insani yardım koridoru oluşturulmasını talep ediyoruz. Onlar pazarlık kozu olarak kullanılmamalıdır ve kullanılamaz. İkinci aşama olarak, tüm Filistinli tutuklulara karşılık kalan rehinelerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Bugüne kadar atılan adımlar:
- İsrailli bir kuruluş olan Zazim, Campact ile işbirliği içinde, Almanya’yı takas anlaşmasına öncülük etmeye çağıran ve şimdiden 25.000’den fazla kişinin imzaladığı bir dilekçe yayınladı.
- Bir grup akademisyen ve aktivist olarak, İsrail’de ve yurtdışında, acil bir takas anlaşması yapılması talebiyle gösteriler düzenlemek üzere bir çağrı yayınladık. 14 Ekim’de Paris ve Chicago’da takas çağrısı yapan nöbetler ve Londra’da da bu çağrıyı içeren büyük bir protesto düzenlendi. Önümüzdeki hafta içinde başka şehirlerde de gösteriler düzenlenecek. İsrail’de son birkaç gün içinde sekiz şehirde gösteriler düzenlendi.
- Bu seçeneği küresel çapta ön plana çıkaracak köşe yazıları ve makaleler yayınlayarak bu sesi İsrail’de ve yurtdışında duyurmaya çalışıyoruz.
- Bu talebi dile getirmek isteyen gruplarla bir araya geliyor ve onlarla kapasitelerine ve topluluklarına uygun eylemler üzerinde çalışıyoruz.
Daha fazla bilgi için: hostagesexchange@gmail.com>