Yoksulluk Bilgi Notları

Ada Çavuşoğlu, Melisa Telli, Öykü Eke

Bu yazı, Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü’nün (BÜKAK) bü’de kadın gündemi adlı bülteninin Bahar 2023 tarihli 44. sayısında yayımlanmıştır.

Yoksulluk ve Derin Yoksulluk

İnsanların temel gereksinimlerini karşılama olanağına sahip olmaması ve kişilerin yaşamak için asgari standartlara erişememesi şeklinde tanımlanabilecek yoksulluk; işsizlik, yoksunluk, ayrımcılık, sosyal dışlanma gibi olgularla hem iç içe hem de etkileşim içindedir.1

Derin yoksulluk ise kişilerin açlık sınırı altında, en temel haklarına dahi erişemediği bir yoksulluk hâlidir. Derin yoksulluk sadece bir ekonomik yoksunluk hâli değil, bir sosyal dışlanma durumu ve birçok hakkın ihlâl edilmesinin sebebi ve sonucu olarak değerlendirilebilir.2 Derin yoksulluk yaşayanlar, gelirlerini günlük kazanan, dolayısıyla günlük ihtiyaçlarını o gün karşılayabilen, herhangi bir birikim yapması mümkün olmayan ve herhangi bir sosyal güvenlik sisteminden faydalanamayan kişilerdir.

Devreden Yoksulluk

Devreden yoksulluk, kalıcı yoksulluk veya nesiller arası süren yoksulluk ifadeleri; derin yoksulluğun aslında bir yandan nesilden nesile devredilen bir yoksulluk olduğuna işaret ediyor. Derin Yoksulluk Ağı kurucusu Hacer Foggo, derin yoksulluğu yeni kuşaklara devreden, çocuklara miras bırakılan bir yoksulluk olarak tanımlıyor.3 Bu görüşe göre yoksulluk yaşayan ailelerin çocukları çeşitli imkânlara erişimleri sınırlı olduğu için yoksulluk döngüsünü kıramıyor ve bu yoksulluk devredildikçe derinleşmeye de devam ediyor. Peki bu nasıl oluyor? Yoksulluk yaşayan ailelerin çocukları okula devam edemeyebiliyor, eğitim ve istihdama erişimleri sınırlanıyor veya erken yaşta çalışmaya başlamak durumunda kalabiliyorlar. Bu çocuklar, genellikle ebeveynlerinin yaptıkları işleri devralıyor.4 Ebeveyn bir sebeple işini kaybettiğinde de çocuk okuldan o işyerine, ebeveynin yerine gönderilebiliyor. Hacer Foggo, yetersiz takip sistemi sebebiyle bu durum fark edilmediğinde “ailenin bir basamak alta düştüğünü”5 ve yoksulluğun devredilmeye devam ettiğini söylüyor.

Yoksulluğun Kadınlaşması6

“Yoksulluğun kadınlaşması” kavramı ilk kez 1976 yılında Amerika’da Diana Pearce tarafından kullanılmıştır.7 Ayrıca 1995’te Pekin’de düzenlenen 4. Dünya Kadın Konferansı’nda kabul edilen kavram Pekin Eylem Platformu tarafından sıkça kullanıldı.8 Zamanla kadın ve yoksulluk kesişiminde yapılan çalışmalarda kullanılan önemli bir kavram hâline geldi. Kadın yoksulluğu, toplumdaki belli bir grubun yapısal eşitsizliklerle ilişkili yoksulluk durumunu ifade ederken yoksulluğun kadınlaşması giderek derinleşen bir süreci de imler. Yoksulluğun kadınlaşması; kadınların erkeklere kıyasla yoksullukla karşılaşma ihtimallerinin daha yüksek olduğuna, kadınların yoksulluğu deneyimleme şekillerinin daha ciddi olduğuna ve kadınlardaki yoksulluk durumunun erkeklerde görülene göre giderek artmakta olduğuna dikkat çeken bir kavram.9 Bunun nedenine kısaca toplumsal cinsiyet eşitsizliği diyebiliriz. Eşitsizlik yoksullukla paralel olarak artar, kadınları yoksulluğa karşı risk altına sokar ve hane içinde erkek ve kadının yoksulluk deneyimini farklılaştırır. Yıldız Ecevit’in 2020 yılında sunduğu veriler yoksulluk ve kadın ilişkisini gözler önüne seriyor:10

-Dünyadaki toplam işgücünün 2/3’ü kadınlara aitken; kadınların günlük çalışma süreleri saat olarak erkeklerinkinden %25 daha uzunken ve bütün dünyada toplam gıdanın %50’sini kadınlar üretmekteyken, kadınların geliri dünya gelirinin yalnızca %10’u kadardır.

-Dünyadaki tüm varlığın ancak %1’i kadınlara aittir.

-Dünyadaki tüm yoksulların %70’ini kadınlar oluşturmaktadır.

-Yoksul hanelerin toplamı içinde temel geliri kadının sağladığı haneler çoğunluktadır.

-Türkiye’de gelir getiren fertlerin %36’sı kadın, %64’ü erkektir. Buna karşılık, yaratılan gelirin sadece %12’si kadınlara aittir.

-Erkeklerde fert başına düşen ortalama gelir, kadınlar için fert başınaortalama gelirin 4.2 katıdır.

-Gerek kadınlarda gerekse erkeklerde ortalama geliri en düşük olan grup, okuryazar olup bir okul bitirmeyenlerdir. Bu grupta bile erkeklerin elde ettiği gelir kadınların neredeyse 10 katıdır.

-En yüksek gelirli grup olan lisansüstü dereceli kadınlar ve erkekler grubunda dahi, kadınlar erkeklerin ancak yarısı kadar gelir elde etmektedir.

Regl Yoksulluğu

Regl yoksulluğu, regl olan kişilerin yalnızca ped ve tampon gibi menstrüel ürünlere erişememe durumu olarak düşünülse de bu ihtiyaçların yanı sıra temiz tuvalet, temiz su, tuvalet kağıdı ve çöp kutusu gibi hijyenik ihtiyaçlara erişememe durumunu da kapsar. Derin Yoksulluk Ağı’nın İstanbul’da yaşayan açlık sınırındaki ailelerle yaptığı araştırmada, ailelerin %82’sinin pandemi döneminde hijyenik pede erişemediği ortaya çıktı.11 Derinleşen yoksulluk ve kadın yoksulluğuyla da yakından ilişkili olan regl yoksulluğunu etkileyen farklı faktörler mevcut. Örneğin, birçok ülkede hijyenik ped ve menstrüel ürünlere konulan yüksek vergiler bu ürünlere erişimi kısıtlayan etkenlerden. Türkiye’de de bu ürünlere uygulanan %18 oranındaki katma değer vergisi, 2022 yılında %8’e indirildi.12 Buna rağmen hızla artan enflasyonla beraber gelen zamlar ve derinleşen yoksulluk sebebiyle menstrüel ürünlere erişimin birçok insan için kolaylaştığı söylenemez. Menstrüel ürünlerin yanında regl döneminde ihtiyaç duyulan birçok ürün, mekân ve sağlık hizmetlerine erişim de yoksulluktan etkileniyor. Derin Yoksulluk Ağı’nın araştırmasında katılımcıların %21,9’u temiz tuvalet kağıdına ulaşamazken katılımcıların %14,5’i de sağlık kurumlarına nadiren erişebiliyor veya hiçbir zaman erişemiyor.13 Aynı zamanda regl olmanın toplumda hâlâ tabu olarak görülmesi, menstrüel ürünlerin ve regl döneminde ihtiyaç duyulan hizmetlerin yeterince konuşulmamasına ve temel ihtiyaç olarak tanınmamasına yol açıyor.

Zaman Yoksulluğu

Yoksulluk, çoğunlukla maddi durum ve gelir üzerinden tartışılsa da zaman yetersizliği de artan yoksullukla beraber gündemimize girdi. Emel Memiş, zaman yoksulluğunu “Minimum yaşam standardına ulaşabilecek zamana sahip olmama durumu” olarak tanımlıyor.14 OECD verilerine göre, Türkiye aşırı çalışma oranlarında ilk sırada ve ev içi iş bölümünde cinsiyet eşitsizliğinin de en yoğun olduğu ülke.15 Özellikle kadınlar, istihdama katılım göstermelerine rağmen ev içi ücretsiz işlerde erkeklere oranla daha fazla zaman harcamaları sebebiyle ciddi bir zaman yoksulluğu ile karşı karşıyalar. Zaman yoksulluğu sağlık, eğitim ve çalışma hayatı gibi birçok alan üzerinde olumsuz etki gösteriyor ve cinsiyet eşitsizliği de bu olumsuz etkileri derinleştiriyor.

Yapabilirlikler Yaklaşımı

Ekonomist Amartya Sen tarafından geliştirilen yapabilirlikler yaklaşımı, yoksulluğun tanımlanmasında gelir ve tüketim temelli olmayan; kişilerin yapabilirlikleri, kapasitelerini gerçekleştirebilecekleri toplumsal kaynak ve imkânlara erişimleri, özgürlükleri temel alan bir bakış açısı öneriyor. Bu yaklaşım, hane gelirinin ulusal düzeydeki yoksulluk düzeyiyle karşılaştırıldığı iktisadi yoksulluk tanımına16 yönelik eleştiriler ve feminist iktisatçıların daha kapsamlı bir yoksulluk tanımı doğrultusundaki önerileri17 için önemli bir perspektif sunuyor. Yapabilirlikler yaklaşımı, kişilerin yapabilirlikleri ve işlevsellikleri üzerinde duruyor. Yapabilirlik, insanların işlevselliklerini yerine getirebilme özgürlüklerini ifade ediyor.18 İşlevsellikler kişinin yeterli beslenmesi, eğitim görmesi, istihdama katılması, ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı olması gibi insani bir yaşam için gerekli olan şeylerken19 yapabilirlikler bunları gerçekleştirebilme özgürlüğüne sahip olmak anlamına geliyor. Dolayısıyla bu yaklaşım, yoksulluğa yalnızca maddi kaynakları ölçüt alarak yaklaşmaya karşı çıkıyor, kişilerin farklılıklarını öne çıkarıyor ve bu çerçevede farklı bir ölçüt öneriyor.

 

  1. Muammer Ak, “Toplumsal Bir Olgu Olarak Yoksulluk”, 2016, 6 Şubat 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://dergipark.org.tr/tr/download/article- file/383316>
  2. Selenay Boz, Ülküm Ekşi, Zeynep Erdemir (düz.), “Yoksulluk Kıskacında Kadın Dayanışması Panel Metni”, 6 Aralık 2022, 6 Şubat 2023 tarihinde erişilmiştir. <http://www.bukak.boun.edu.tr/?p=1924>
  3. Pınar Tahirler, “Devredilen yoksulluk: Anneden kıza, babadan oğula miras”, 26 Mayıs 2021, 6 Şubat 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://www. habervesaire.com/devredilen-yoksulluk-anneden-kiza-babadan-ogula-miras/#:~:text=Derin%20Yoksulluk%20A%C4%9F%C4%B1’n%C4%B1n%20 kurucular%C4%B1ndan,e%C4%9Fitimden%20geri%20kalan%20aileleri%20 anlat%C4%B1yor.>
  4. Serpil İlgün, “Hacer Foggo: Mamalara alarm takılması, bu dönemin fotoğrafı”, 30 Ekim 2021, 15 Şubat 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://www. evrensel.net/haber/446478/hacer-foggo-mamalara-alarm-takilmasi-bu- donemin-fotografi>
  5. A.g.e.
  6. Kavramın İngilizcesi feminization of poverty olarak geçer.
  7. Ceren        Avcil,        “Yoksulluğun        Cinsiyeti:        Türkiye’de        Kadın Yoksulluğuna      Teorik      Bakış”,     28      Mart      2022,     6      Şubat      2023 tarihinde         erişilmiştir.    < https://dergipark.org.tr/tr/pub/artuklu/ issue/68850/1036976#:~:text=Son%20olarak%20T%C3%BCrkiye’de%20 kad%C4%B1n,varl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1%20devam%20 ettirdi%C4%9Fi%20tespit%20edilmi%C5%9Ftir>
  8. Yıldız Ecevit, “Toplumsal cinsiyetle yoksulluk ilişkisi nasıl kurulabilir? Bu ilişki nasıl çalışılabilir?”, 13 Şubat 2020, 6 Şubat 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://kadinsavunmasi.org/toplumsal-cinsiyetle-yoksulluk-iliskisi-nasil- kurulabilir-bu-iliski-nasil-calisilabilir-yildiz-ecevit/>
  9. Ceren        Avcil,  “Yoksulluğun        Cinsiyeti:        Türkiye’de        Kadın Yoksulluğuna      Teorik      Bakış”,     28      Mart      2022,      6      Şubat      2023 tarihinde erişilmiştir.   <
    https://dergipark.org.tr/tr/pub/artuklu/ issue/68850/1036976#:~:text=Son%20olarak%20T%C3%BCrkiye’de%20 kad%C4%B1n,varl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1%20devam%20 ettirdi%C4%9Fi%20tespit%20edilmi%C5%9Ftir >
  10. Yıldız Ecevit, “Toplumsal cinsiyetle yoksulluk ilişkisi nasıl kurulabilir? Bu ilişki nasıl çalışılabilir?”, 13 Şubat 2020, 6 Şubat 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://kadinsavunmasi.org/toplumsal-cinsiyetle-yoksulluk-iliskisi-nasil- kurulabilir-bu-iliski-nasil-calisilabilir-yildiz-ecevit/ >
  11. Cansu Yılmaz, “Türkiye’de Regl Yoksulluğu”, 31 Ekim 2022, 29 Ocak 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://www.dogrulukpayi.com/bulten/turkiye-de- regl-yoksullugu>
  12. Cansu Yılmaz, “Kadın Hijyen Ürünlerine Uygulanan Vergiler”, 31 Mart 2022, 30 Ocak 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://www.dogrulukpayi.com/ bulten/kadin-hijyen-urunlerine-uygulanan-vergiler>
  13. Cansu Yılmaz, “Türkiye’de Regl Yoksulluğu”, 31 Ekim 2022, 29 Ocak 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://www.dogrulukpayi.com/bulten/turkiye-de- regl-yoksullugu>
  14. Sivil Sayfalar, “Zaman Yoksulluğu”, 30 Ocak 2023 tarihinde erişilmiştir. <https://www.sivilsayfalar.org/sozluk/zamanyoksullugu/#:~:text=Zaman%20 yoksullu%C4%9Fu%20(Time%20poverty)%3A,%E2%80%9D%20olarak%20 tan%C4%B1mlamaktad%C4%B1r%5B1%5D>
  15. Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi Platformu, Türkiye’de İnsanlar Zaman Yoksulu, Kadınlar Daha da Yoksul”, 3 Ocak 2019, 29 Ocak 2023 tarihinde erişilmiştir.                                   <http://www.keig.org/turkiyede-insanlar-zaman-yoksulu- kadinlar-daha-da-yoksul/>
  16. Şemsa Özar, Yusuf Kutlu, Gökhan Mülayım “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Bağlamında Kadın Yoksulluğu”, Cogito (105-106), 2022, s. 87-112.
  17. A.g.e.
  18. Filiz Kardam, İlknur Yüksel, “Kadınların Yoksulluğu Yaşama Biçimleri: Yapabilirlik ve Yapabilirlikten Yoksunluk”, Nüfusbilim Dergisi (26), 2004, s. 45- 72.
  19. Ceren Avcil, “Yoksulluğun Cinsiyeti: Türkiye’de Kadın Yoksulluğuna Teorik Bakış”, Artuklu Kaime Uluslararası İktisadi ve İdari Araştırmalar Dergisi, 2022, s. 110-134.