Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü’nün sitemizde yayımlanması için ilettiği etkinlik tanıtımını sizlerle paylaşıyoruz.
Her Güne Bir Vaka Ekibiyle Söyleşi: “Hayat kadınlar için de eve sığar mı?”
Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü (BÜKAK) ve Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO) 1 Haziran saat 18.00’de Her Güne Bir Vaka ekibiyle Zoom üzerinden online bir söyleşi gerçekleştirecekler. BGST Tiyatro tarafından yayımlanan Her Güne Bir Vaka adlı projede, Kovid-19 sebebiyle izolasyonda olan yedi farklı kadının hikâyesi anlatılıyor. Sevilay Saral’ın yazdığı bu kadın hikâyelerini Aysel Yıldırım, Bulut B. Sezer, Ayşenil Şamlıoğlu, Elif Karaman, Songül Öden, Berna Laçin ve Zeynep Okan canlandırıyor. Rejisini Aysel Yıldırım’ın yaptığı seride videoların kurgusu İlker Yasin Keskin’e ait. Jenerik müziği ise Beril Sarıaltun tarafından yapılıyor. Haftanın yedi günü boyunca heyecan ve merakla beklediğimiz bu video serisindeki kadınlar birçok farklı sınıfsal ve toplumsal arka plandan geliyorlar. Kimi Kovid-19 negatif kimi pozitif olan; sağlık çalışanından, göçmen temizlik işçisinden, oyuncusundan, orta sınıf bir bloggerdan, kargo çalışanına kadar bambaşka kadın figürlerinin deneyimlerini izliyoruz. Bayan Pazartesi’yle başlayıp Bayan Pazar’la sonlanan ve haftanın yedi günü ile isimlendirilmiş bu anonim kadınlar, bizlere izolasyonun farklı gruptan kadınları ne şekilde etkilediğini anlatıyor ve seri boyunca anlatılan kişisel hikâyelerin toplumsal gerçekleri nasıl yansıttığı üzerine düşündürüyor.
Pazartesi günü göçmen bir temizlik işçisinin anlatısını dinlerken işsizlik, güvencesiz çalışma, göçmen olma, olağanüstü koşullarda vatandaş olmama gibi meseleler üzerine düşünüyoruz. Salı günü bir kargo çalışanı, çalışma koşullarından ve geçmişinden bahsederek kendi hikâyesini anlatıyor ve suçluluk kavramını tartışmaya açıyor. Bu konu aklımızı kurcalarken infaz yasası ile bağlantılar kuruyor ve bu yasanın mahpusların hayatı üzerindeki etkilerini düşünmeye sevk ediyor. Çarşamba günü ise başka bir ayrımcılık türünü tartışırken buluyoruz kendimizi: Yaş ayrımcılığı. 65 yaş üstü bir kadının deneyimlerini dinlerken onun için izolasyonun sadece korona günleriyle sınırlı olmadığını fark ediyoruz. Yaşadığımız “koronasız ve güzel” günlerde yaşlıların toplumsal hayata katılımı üzerine düşünüyoruz. Perşembe günü bir hemşirenin deneyimlerine odaklanırken sağlık çalışanlarının yaşadıkları zorluklarla yüz yüze geliyoruz ve alınan önlemlerin yeterliliğini sorguluyoruz. Cuma gününe geldiğimizde ise boşanma sürecinde olan ve kocasından şiddet gören bir kadının yaşamına tanıklık ediyoruz. “Ev herkes için güvenli mi?” sorusuyla baş başa kalıyoruz bu sefer. Cumartesi günü orta-üst sınıf bir kadının evine konuk oluyor, bu kadının sınıfsal olarak birçok ayrıcalığa sahip olsa da dezavantajlı olduğu durumları, içinde bulunduğu koşulları fark ediyoruz. Pazar günü ise bu serinin son videosuyla oyuncu bir kadının korona dönemindeki deneyimlerine odaklanıyoruz ve setlerdeki çalışma koşulları, setlerde alınan ya da alınmayan önlemleri sorgulamaya başlıyoruz. Bayan Pazartesi’den Bayan Pazar’a uzanan bu yolculuk bize görünmez kılınan birçok deneyimi anlatırken bir yandan da görmemiz gereken daha çok hikâye olduğunu hatırlatıyor.
Zoom linki üzerinden 1 Haziran 2020 tarihinde Her Güne Bir Vaka serisi oyuncularıyla gerçekleştirilecek online söyleşiye katılabilirsiniz. Siz de sorularınızı yöneltebilir, yorumlarınızı paylaşabilirsiniz. İyi seyirler!
* Söyleşiye katılmak için şu kayıt formunu doldurabilirsiniz.