Bakım Emeğini Merkeze Almayan Bir İklim Eylem Planı Cinsiyet Temelli Eşitsizlikleri Derinleştirir!

Bakım Emeğini Merkeze Almayan Bir İklim Eylem Planı Cinsiyet Temelli Eşitsizlikleri Derinleştirir!

Didem Karanfil / 01 Haziran 2022

Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar Dergisi ev sahipliğinde Feminist Politik Ekoloji Buluşmaları başlıklı webinar serisinin üçüncüsü  “Değişen Bir İklimde Bakım: İklim Eylemlerinde Bakım İşini Merkeze Almak” başlıklı konuşma ile 30 Mayıs’ta gerçekleşti.

Yaşadığımız dönemdeki çevre felaketleri karşısında feminist mücadelenin ekolojik mücadeleden bağımsız düşünülemeyeceği görüşüyle feminist kamusal alana katkı sunmayı amaçlayan bu serinin ilk etkinliğinde Berlin Humbolt Üniversitesi’nden Christine Bauhardt, “Yeşil Yeni Düzen, Küçülme ve Dayanışma Ekonomilerine Feminist Yaklaşımlar” adlı konuşmasını yapmıştı. Serinin ikinci etkinliğinde ise Sussex Üniversitesi Gelişme Araştırmaları Enstitüsü (IDS) direktörü sosyal antropolog Melissa Leach, “Feminist Politik Ekoloji ve Tarihsel Anlatılar: Sürdürülebilirlik ve Toplumsal Cinsiyet Adaleti Üzerine Çıkarımlar” başlıklı bir sunum yapmıştı.

30 Mayıs’ta çevrimiçi olarak gerçekleşen üçüncü etkinlikte ise İsveç Tarım Bilimleri Üniversitesi’nde Kırsal Kalkınma Profesörü olarak görev yapan Seema Arora-Jonsson  ve Manchester Üniversitesi Çevre Politikası Bölümü’nden Sherilyn Macgregor konuk edildi.

Sherilyn MacGregor ve Seema Arora-Jonsson, yoksulluk ve adaletsizlik ile mücadele eden küresel bir kuruluş olan Oxfam için hazırladıkları iklim değişikliklerinin bakım işi üzerindeki etkileri hakkında yazdıkları “Değişen Bir İklimde Bakım: İklim Eylemlerinde Bakım İşini Merkeze Almak” başlıklı raporu katılımcılarla paylaştılar.

Temel vurgu noktası iklim eylemlerinde bakım çalışmalarını merkeze almak olan raporun ilk bölümünü Sherilyn MacGregor sundu.  MacGregor, açılış konuşmasında bu alanda yapılan araştırmaların oldukça azlığından bahsetti. Kapitalist toplumların bakım krizleri karşısında ne kadar hazırlıksız olduklarını vurgulayarak çalışmalarında bakım emeğini iklim eylemlerinin merkezine koyduklarını aktardı ve iklim değişikliğine dair üretilen bakım eylemini göz ardı eden çözümlerin varolan eşitsizlikleri derinleştireceğinden bahsetti.

Çevresel bakım da bakım işine dahil

Raporda bakım işi doğrudan, dolaylı ve çevresel olarak üç boyutta tanımlanıyor: Beslemek, banyo yaptırmak gibi birebir etkileşimi içeren bakım eylemleri doğrudan bakım olarak tanımlanırken, alışveriş yapmak, yemek pişirmek gibi belli hizmetleri ve gereksinimleri karşılamaya yönelik bakım eylemleri dolaylı bakım olarak tanımlanıyor. Hayvanların bakımı ya da ormanlar, mahalleler gibi ortak alanların bakımı ise çevresel bakım olarak adlandırılıyor. Bakım emeği bu 3 bağlam çerçevesinde kavramsallaştırılmaya çalışılıyor.

Bakım emeğini görünür kılmak için 5R çerçevesi

Bakım krizine dair çözümlerin ise 5R çerçevesinde ele alınması öneriliyor. Bakım emeğinin koşullarını feminist bir bakış açısıyla iyileştirebilmek için önerilen 5R yaklaşımı ‘bakım işinin farkına varılması (recognize) ve tanınması, daha az talepkar hale getirilmesi (reduce), sosyal olarak yeniden dağıtılması (redistribute), bakım emekçilerinin temsil edilebilmesi (represent), bakım emeğinin hakkının verilmesi’ni (reward) kapsıyor.

Raporun ikinci kısmını sunan Seema Arora-Jonsson, iklim değişikliğinin etkileri ile bakım işlerinin miktarı, dağılımı ve koşulları arasındaki etkileşim noktalarına vurgu yaparak, küresel iklim değişikliğinin negatif etkilerinin dünyanın her yerinde gün geçtikçe daha da ağır hissedildiğini ifade etti. Geçim kaynaklarını tehdit eden iklim değişikliği nedeniyle gittikçe daha çok insanın bakıma ihtiyaç duyacağını, bu ihtiyacın da daha fazla kız çocukları ve kadınlar tarafından karşılanacağını belirtti.

İklim değişikliği ile mücadele programlarının bakım emeğini göz ardı eden bir politika geliştirmelerinin, yeni eşitsizlikler yarattığını anlattı. Arora-Jonsson’a göre planlama-tasarım aşamalarına kadınları dahil etmeyen, bakım ilişkilerini ve iktidar ilişkilerini görmezden gelen adaptasyon programları kadınların omuzlarındaki yükü daha da ağırlaştırıyor. Kadın emeğine ihtiyaç duyulan bu programlar bu şekilde örgütlenince kadınlar tarafından yeterince sahiplenilmeyip zaman zaman başarısızlıkla sonuçlanabiliyorlar. Bir projenin etkili ve adil olabilmesi için yerel bağlamı içinde bakım emeği üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi gerekiyor.

Sunumların ardından konuşmacılar katılımcıların sorularını yanıtladı. Webinar İngilizce olarak Türkçe simultane tercüme ile gerçekleşti.

Raporun 18 sayfalık bir özet versiyonuna ve 129 sayfalık tüm rapora https://www.oxfamamerica.org/explore/research-publications/caring-in-a-changing-climate/ linki üzerinden erişilebiliyor.

Aşağıdaki sosyal medya hesaplarından Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar Dergisi’nin diğer etkinliklerini ve çalışmalarını takip edebilirsiniz:

www.feministyaklasimlar.org

https://www.instagram.com/feministyaklasimlar/

https://www.facebook.com/feministyaklasimlar/

https://twitter.com/feministyaklas