Nina Lopez
Selma James
Bu makale ilk olarak John McDonnell MP’nin 8 Mart 2006’da İngiliz Parlamento tartışmasında yapacağı konuşma için özet olarak kaleme alınmıştır.
Devrim kelimesi zihinlerde silahlı mücadele ve kan dökme resimleri uyandırıyor. Venezüella bu klişeyi yeniden düşünmemize sebep oldu. 1998’de Hugo Chavez’in başkan olarak seçilmesinden ve özellikle 2002 ve 2003’ten bu yana, silahsız nüfus, anayasaya sadık olan askerlerle birlikte -her ikisi de ABD yönetimi tarafından desteklenen- darbeyi ve sonra da petrol endüstrisi sabotajını yenilgiye uğrattı. Bu büyük olaylar çoğunluğun aktif katılımıyla bir değişim süreci başlattı. İnsanlar, fakat özellikle kadınlar, ev kadınları, çok sayıdaki çocuklarını beslemek için iki veya üç iş birden yapan yalnız anneler, aileleri için değil kendi halkları ve aslında tüm toplumlar için harekete geçti.
Venezüella’da kadınlar, yoksulluğu yok etmek ve toplumun yaşam kalitesini arttırmak için yapılan hükümet kampanyalarının büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Bu Venezüella dışında nadiren rastlanan bir durum. Başkan Chavez eğitim ve sağlık görevlerini yürüten kadınların çoğunlukla halktan kadınlar olduğuna dikkat çekiyor: Okur yazarlık, ilk, orta okul ve üniversite programları, ve çoğu kübalı topluluk içinde yaşayan ve çalışan 20000 doktoru yöneten sağlık komiteleri… Bu görevler toplumu dönüştürdü. 2005’te Venezüella’nın “okuma yazma bilmemekten arındığı” açıklandı; bir milyondan fazla çocuk şu anda okula gidiyor ve okulda günde bir öğün ücretsiz yemek alıyor; şimdi herkesin ücretsiz sağlık yardımı alma hakkı var. Ve bu hayati hizmetleri sağlayan kadınlar yaptıkları işler tarafından dönüştürüldüler.
Kadınlar köylerde ve şehirlerde toprak komiteleri oluşturdular, böylece 60’ların petrol patlamasından beri kırsaldan şehire göç eden ve topraklara izinsiz yerleşen aileler evlerinin tapu senetlerini alabiliyorlar. Kırdaki boş araziler dağıtılıyor ve kooperatifler teşvik ediliyor, böylece Venezüella temel gıdaların %65’inde ithalata bağımlı olmaktan kurtuluyor; gıda güvenliği sağlanmış oluyor. Tüm ülkeye sübvansiyonlu gıda sağlayan, sokak çocuklarının ve yeterli geliri olmayanların gerekli besini almasını temin etmek için çorba mutfakları kuran kadınlar tarafından devlet piyasaları ağı yürütülüyor. Hiçkimse toplumun ilgisinin dışında kalmıyor. Devrim bizim birkaç yıldır bildiğimizden çok daha yüksek seviyede bir medeniyet getiriyor. Kadınların toplum hakkındaki bilgileri ve herkesin menfaati için çalışmaya olan istekleri bu medeniyetin yayılmasının merkezi oluyor.
Chavez’in 60/40 çoğunluğuyla (Son anketlere göre %77’e yükselen bir çoğunluk) yönetimde olmasını onaylayan 2004 başkanlık referandumu sırasında seçmenleri hareketlendiren çoğunlukla kadınlardı. Bu, kararlı kadınların seçimle başa gelen liderlerini kaybetmek istemediklerini ve ondan neler kazandıklarını gösteriyor.
Dünya Kadınlar Gününde, Başkan Chavez’in son duyurusunun altını çizmek uygun olacaktır. Yoksul ev kadınları, özellikle yalnız anneler ayda yaklaşık 180$, asgari ücretin % 85’i kadar, bir ödeme alacaklar. Bu bir hayır işi değil. Çocuk yetiştirmek tüm topluma sosyal ve ekonomik katkı olduğuna göre bu, onların evde çalışan kişiler olduğunu kabul etmek. Asgari ücret, emekli aylığı ve diğer düşük maaşlarla birlikte %15 arttı. İlk yüz bin kadın haziran, diğer yüz bin kadın ise temmuz ayından itibaren bundan faydalanabilecek. Sonunda beş yüz bin kadın ücretsiz yaptıkları hayati işlere karşılık bu maaşı almış olacaklar.
Venezüella hükümeti piyasada başarılı olan kadınlarla birlikte kutlama yapmak için büyük bir otelde parti vermeyecektir. Başkan kadınların en yoksul ve en fazla çalışan insanlar olduğunu tekrar tekrar söylüyor: “Çocuklarını yetiştimek, ütü yapmak, çamaşır yıkamak, yemek yapmak, temizlik yapmak, çocuklara bakmak, onları yönlendirmek… çok çalışıyorlar. Çok zor bir iş olduğu için bunlar hiçbir zaman bir iş olarak kabul edilmedi!… Şimdi devrim size öncelik veriyor, siz de işçilersiniz, siz ev kadınları, evdeki işçilersiniz.” (5 Şubat 2006)
İngiltere’de yalnız anneler “işsiz” olarak damgalanıp az ücretli işlere mahkum edilirken, Venezüella’da çocuk bakmak bir iş olarak kabul gördü. Anayasanın 88. maddesi kadınların evde yaptıkları sosyal ve ekonomik katkıları tanıyor ve bu temelde ev kadınlarına aylık bağlıyor. Bu tüm dünyada çok önemli bir gelişme olarak coşkuyla karşılandı. Bu az birşey değil, kadınların düşük ücreti reddetme güçleri olduğu için bütün kadınların ücretleri yükselmiş oldu. 88. maddeyi uygulamaya koymak için halen bazı yasalara ihtiyaç var. Fakat bunu beklemek yerine Chavez, 88. maddenin kabul ettiği bakım işleriyle fakirleri yoksulluktan kurtarmayı amaçlayan yasaları bir araya getirdi ve petrol gelirlerinin bir kısmını kadınlara ayırdı.
Tüm dünyada kadınlar ücretsiz bakım işlerinin ekonomik olarak tanınması adına ücretli ve ücretsiz işyerlerinde kadınların yoksulluğunun üstesinden gelmek için kampanyalar yürütüyorlar. 1995’te (İngiltere’den koordine edilen) Küresel Kadın Grevi, BM’yi ücretsiz işin de milli muhasebe içinde ölçülmesi ve değerlendirmesi gerektiğine ikna etti. Buna göre 1988’de Grev’den esinlenerek Mildred Gordon MP tarafından 10 dakikalık bir konuşmayla yasa tasarısı sunuldu. 2005’te Venezüella Kadınların Gelişim Bankası başkanı Nora Castaneda için, geniş kapsamlı 88. Madde hakkında Venezüella dışındaki insanları bilgilendirmek üzere bir konuşma turu düzenledik. Yakın zamanda Castaneda’nın mikro kredi Bankasının nasıl ‘insanlara hizmet eden bir ekonomi yaratan’ bir hareket oluşturmaya yardımcı olduğunu anlattığı İnsani Bir Ekonomi Yaratmak isimli bir kitap yayınladık.
Eğer tüm dünyada insanlar Venezüella’da gerçekte ne olduğunu anlar hale gelirlerse, seçimle başa gelen Chavez hükümetini gözden düşürmek ve alaşağı etmek amacıyla kendilerine söylenen yalanlar karşısında dehşete kapılırlar. Yürekler acısı ki, Irak’ta olduğu gibi Venezüella’da da İngiliz Hükümeti Washington’la ittifak kuracak gibi görünüyor. İngiliz Başbakanı Tony Blair, sürekli olarak, seçimlerde büyük çoğunluğun oyunu alan, eski başkan Carter ve diğer uluslararası gözlemciler tarafından bağımsız ve adil olarak görülen Başkan Chavez’in Fidel Castro’nun arkadaşı olduğu için demokratik olmadığını ima etti. Ama o tatillerini Mafyanın arkadaşları olan başbakanlarla geçirmiyor.
Endüstrileri içindeki darbeyi bozguna uğratan petrol işçileri kendilerinin çok ilerisinde olan işin farkındalar: bu iş, özellikle çokuluslu petrol şirketlerinin ticaretinde hisse senedi yerine geçen savaşlar, kıtlık ve çevrenin tahribiyle dünyayı tehdit eden yozlaşmanın ve kirliliğin kökünü kazımak. Toplum için toplumla birlikte çalışan Petrol işçileri bu temel soruna işaret eden bütün Venezüella için bir referans noktası durumunda.
Petrol üreten diğer ülkelerin aksine Venezüella petrol gelirini yoksulluğu ortadan kaldırmak için kullanıyor. Sadece Venezüella’daki yoksulluğu değil Latin Amerika, Karaib Adaları ve hatta Amerika’dakini de. Venezüella’nın Amerika’daki petrol şirketi CITGO, Hurricane Katrina kurbanları gibi yerel ve az gelirli topluluklara % 40 indirimle ısıtma yağı sağlıyor. ABD Başkanının yakın arkadaşı Pat Robertson bu sivil hareketten rahatsız olmuş olmalı ki Başkan Chavez’in öldürülmesini istedi.
Venezüella halkı orada bulunan petrol ve diğer doğal kaynakların kendilerine ait olduğuna inanıyor. Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlar Karakas’taki ABD elçiliğine yürüdüler ve Irak’taki işgale bir son verilmesi için dilekçelerini bıraktılar. Aynı zamanda Haiti’deki ABD müdahalesine karşı seslerini yükselttiler. Onları alışılmamış devrimlerinin çok uluslu şirketlerden geri almak için çok mücadele verdiği petrol kaynaklarından mahrum edecek herhangi bir müdahale niyetine karşı hoşgörülü olmayacaklardır.
[1] Küresel Kadın Grevi 60 ülkede, 11 ülkede ulusal koordinasyonla yürütülen, ‘Öldürmeye değil, Bakıma Yatırım Yap’ düsturuyla hareket eden tabandan bir kadın ağı. Email: womenstrike8m@server101.com
Web-Sitesi (Kürtçe ve Türkçe Materyaller bulunduruyor): www.globalwomenstrike.net