Tüm Bu “Çevrimiçi Utandırma” Gerçekte Neler Olduğunu Görmemizi Engelliyor

Bu yazı, Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü’nün (BÜKAK) bü’de kadın gündemi adlı bülteninin Bahar 2022 tarihli 42. sayısında yayınlanmıştır.

Bu yazının orijinali greatist.com sitesinde yayımlanmıştır.1

Blair Glaser
Çev.: Beyda Ceylan
İlayda Habip
Serra Deniz

6. sınıf sosyal bilgiler ders kitabımdaki, kişiyi küçük düşüren ve teşhir eden bir cezalandırma yönteminin yer aldığı bir illüstrasyon sonsuza dek aklıma kazındı: Vahşi ve coşkulu bir kalabalıkla çevrili, başları ve kolları tahta bir kalasın içine sıkıştırılmış, üzgün görünen birkaç tutsağın karikatürize edilmiş bir görüntüsü. Bu garip Orta Çağ’dan kalma kamu cezası uygulaması; küçük çaplı hırsızlık yapanlarla, zina yapanlarla ve aptal sarhoşlarla alay eden ve onlara yiyecek artıkları atan köylüler için eğlenceyi ikiye katlıyordu.

Sınıfta, kendimi bir kasaba meydanında yüzümden aşağı domatesler akarken hayal ettim ve artık insanları böyle herkesin önünde utandırmadığımız için rahatladım. Zamanı günümüzün dijital ortamına hızlı bir şekilde ileri sardığımızda artık tek yapılması gerekenin herhangi bir sosyal medya platformunda oturum açmak olduğunu, yani gerçekten de hâlâ insanları toplum içinde utandırmaya devam ettiğimizi görüyoruz.

Utanç, değişimi değil gizliliği doğurur

Twitter, o zamanların Ulusal Güvenlik Bakanı Kristjen Nielson’ın yemek yediği bir Meksika restoranını “Utan!” naralarıyla basan ve kendisine sert sorular yönelten bir grup protestocunun videosunu izlediğim bir platformdu.2 (Nielson, Trump yönetiminin “Aileleri Ayırma Yasası”nın3 baş uygulayıcısıydı.)

Vatandaşların Nielson’ı aşağılamasını izlerken içime “Doğru bir şey yapılıyor.” hissinin doğduğunu hissettim. Belki onun politikalarından etkilenenlerin duyduğu rahatsızlığı o da biraz olsun hissedebilseydi farklı davranırdı.

Ancak Nielsen birkaç hafta sonra restoran olayıyla alakasız bir şekilde ve hatta ahlaki bir hesaplaşmadan bile bahsetmeden istifa ettiğinde şunu merak ettim: Birini toplum içinde utandırmak, kişinin ahlak anlayışına gerçekten etki edebilir mi ve bu nedenle onların liderlik ve davranış biçimlerini değiştirebilir mi?

Araştırmacı Brene Brown, utanç duygusunu özümüzde “kusurlu olduğumuz için sevgiye ya da ait olmaya layık olmadığımız” inancı olarak tanımlar.4 Kişiye acı veren bir utanç deneyimi, şiddet eylemlerine eğilimli olmanın yanı sıra bağımlılık, mükemmeliyetçilik ve yakın ilişki kuramama gibi sorunlar için bir başlangıç adımıdır.

Özellikle ebeveynler, öğretmenler veya arkadaş grupları tarafından yargılandıysanız, eleştirildiyseniz veya sömürüldüyseniz utanç yaşamış ve onun acısının diğer insanlar tarafından nasıl körüklendiğini anlamışsınızdır. Ve eğer ırkınız, yaşam tarzınız, engellilik durumunuz veya cinselliğiniz baskın kültürün normları olarak kabul edilenlerden farklıysa muhtemelen kültürel olarak size tayin edilen, payınıza düşen utanca katlanmak zorunda kalmışsınızdır.

Ancak utanç sadece bir duygu değildir. Birini utandırmak aynı zamanda suçlunun ahlaki bir hesap vermesi için yapılan bir eylemdir.

Psikolog ve podcast sunucusu Cecilia Dintino, kişilerin toplum içinde utandırılması, küçük düşürülmesi, çarmıha gerilmesi ve taşlanması gibi cezaların toplumsal düzeni ve uyumu korumakta sahip olduğu gücün farkında.5 Greatist’e6 ilettiği e-postada şöyle diyor: “Utanç çok güçlü bir duygudur (…) Evrimsel işlevi, sosyal normları belirlemek ve kimlerin grubun içinde, kimlerin dışında olduğuna karar vermektir.”

Başka bir deyişle, insanlar damgalanma ve aşağılanma olasılığı ile kar- şı karşıya kaldıklarında kurallara uyarlar. Ancak Cecilia Dintino’nun uyardığı gibi, bunun çok ağır bir bedeli vardır: “Grupta kalmak istediğimizden ya utançtan kaçınmak için uyum sağlarız ya da kovulmamıza sebep olabilecek sırları saklarız.”

Son zamanlarda liderlik danışmanı yöneticisi olarak çalıştığım işimde, kimlik grupları oluşturmak, bu grupların devamlılığını sağlamak ve gizliliği teşvik etmek için utandırmanın nasıl kullanıldığını apaçık bir şekilde gördüğümüz bir hikâye duydum. Bir müşteri yöneticisi ve meslektaşı; maskeler, eldivenler ve el dezenfektanı ile yeni bir ofis yerine bakmak için seyahat ediyor.

Kasabada dolaşırken çok az kişinin maske taktığını fark ediyorlar. Kendilerine yöneltilen kızgın ve dik bakışlar, kendilerini endişeli hissetmelerine ve kendi maskelerini takma konusunda daha da zorunlu hissetmelerine neden oluyor. Kalabalık bir çiftçi pazarındaki yerlilerden biri, olması gerektiği gibi maskeyi takıyor ama maske burnunun altında. Oldukça açık sözlü, dobra olan iki kadın meslektaş bu konuda hiç konuşmuyorlar.

Arabaya geri döndüklerinde neden seslerini çıkarmadıkları ve onu uyarmadıklarını sorguluyorlar. Onları durduran şey utandırılma ve dışlanma duygusu ve “azınlıktaki liberal kadınlar” olarak algılanma hissi. Ama yine de bir şey söylemeleri gerekip gerekmediğini merak ediyorlar.

Cecilia Dintino’ya göre -istedikleri şey bir fark yaratmaksa ki muhtemelen değil- birinin davranışına meydan okurken “Birini utandırdığınızda, hatta oldukça kibar bir şekilde yapsanız bile savunulması gereken güçlü duyguları davet edersiniz.” Utanç o kadar acı verici ki onu hissetmekten kaçınmak için utanca maruz kalan kişi, özdeşleştiği grubun daha derinlerine inerek kutuplaşma yaratacaktır. “Ve şimdi,” diye ekliyor Cecilia Dintino, kutuplaşmanın yaratacağı toplumsal çatışma dürtüsüyle hareket edersek “savaş için nedenlerimiz var”.

Konu “Çevrimiçi Utandırma” Olunca Görünürde Hiçbir Kural Yok

Günümüzde internetin her yerinde kültürel savaşlar söz konusu, ancak kırsal kesimin ahlaki kuralları teşhir ve küçük düşürmek üzerinde açık bir şekilde anlaşmaya varmışken World Wide Web7 (WWW) daha farklı bir yer. Burada; ortak ilgi alanları, ırk, yaşam tarzı, inanç vb. yoluyla bağ kuran gruplar birbirini buluyor ve kendi “utandırma” standartlarına karar veriyor.

Yakın zamanda vefat eden basketbol fenomeni Kobe Bryant’ın itham edildiği tecavüz konusunu gündeme getiren Gayle King’in Women’s National Basketball Association8 (WNBA) yıldızı Lisa Leslie ile yaptığı, adeta viral olan röportajı nedeniyle internet kullanıcıları, Bryant’ı karalamaya çalıştığı gerekçesiyle Gayle King’e ağır şekilde yüklendiler.9

Bazıları işini yaptığını söyleyerek Gayle King’i savundu ancak Gayle King, çoğunluk tarafından kötü niyetli olmak ve tarafını yanlış seçmekle suçlandı. Ayrıca Snoop Dogg Gayle King’e herkesin önünde alenen küfretti. Gayle King’in Instagram’daki ağlamaktan kızarmış gözleriyle çektiği savunma videosundan sonra görünüşte kararsız olan internet kullanıcıları, saldırısı sebebiyle bu sefer de Snoop Dogg’a yüklendi.

Çektiği özür videosunda10 Snoop Dogg hakikaten pişman görünüyordu: “Ben çok daha iyi bir insan olarak yetiştirildim.” Özür dilemesi için yapılan baskı işe yaramış gibi görünüyordu. Belki de artık birine sert çıkma konusunda daha düşünceli davranır.

Bazı kişiler utanç verici davranışlarına dair eleştiri aldığında veya bu davranışlardan dolayı ondan bir açıklama beklendiğinde, gerçekten bu durumdan ders alabilseler de The Collective for Psychological Wellness’tan (Psikolojik Sağlık Birliği) Dr. Elizabeth Olson bunun nadiren gerçekleştiğini söylüyor: “Utandırma, tipik olarak işbirliği yerine savunmacılığa ve meydan okumaya neden olur böylece süreçten ders alma ve süreci anlama güçleşir.”

Hatta onarıcı adalet11 uygulamalarında suçluyu cezalandırmak için utandırmanın kullanılmasına ilişkin araştırmalar, suçlular için hesap verebilirlik veya iyileştirme süreçlerinde utandırmanın büyük ölçüde etkili olmadığı sonucuna varmaktadır.

Kadınları güçlendirmeye adanmış özel bir Facebook grubunun bir parçasıyım ve bu grupta her ırktan, yaştan ve kökenden kadınlar genellikle bilinçsizce önyargılar sergileyerek birbirlerine şiddetli bir biçimde saldırıyorlar.

Yine böyle ateşli bir tartışma esnasında grubun genç bir üyesi, yaşlı bir üyeyi görüşü nedeniyle boomer12olarak sınıflandırarak gruptan attı ve yaşlılar bunu yaş ayrımcılığı olarak adlandırdı. Böylece utanç, silah olarak kullanıldıkça kadınlar gruplaşmaya itildi ve birbirlerini geliştirme ve güçlendirme konusundaki ortak misyonları ortadan kalktı.

Irksal kimlik söz konusu olduğunda beyaz kadınların, davranışlarından dolayı sert bir şekilde eleştirilmeye ve hesap sorulmaya daha açık olduğunu görüyorum. Bunun, beyaz ayrıcalığının sinsi doğası hakkında aldıkları daha iyi eğitimden ötürü olduğunu da düşünüyorum. Ancak genellikle konu ırk olduğunda hem suçlu hem de o ırka ait grup kendilerini savunmaya çalışır. Böylece bu “konuşmalar” iki tarafın kendi pozisyonunu, tonunu ve bakış açısını savunmak için art arda savunma ve karşı saldırı yapmasıyla sonuçlanır.

Bütün bu tabloyu izliyor ve merak ediyorum: Gruptaki kadınlar gerçekten önyargısız yaşamayı öğreniyor mu, yoksa suçlama ve düşmanlık önyargılarını güçlendiriyor mu? Başkalarına karşı daha saygılı ve minnetle konuşmayı mı yoksa ağızlarını kapalı tutmayı mı öğreniyorlar?

Utandırma, farklı kimlik gruplarının aralarında köprüler kurmasına yardım etmede büyük ölçüde yetersizse içimizdeki ahlaki öfkeyle başa çıkmanın daha etkili yolları neler olabilir?

Elizabeth Olson “İnsanların, değişmeye motive olduklarında daha etkin öğrendiklerini ve iş birliğine daha istekli olduklarını düşünüyorum. Çünkü herhangi bir şeye uyumlu olmadıkları için kötü görünürüm kaygısından ziyade bir eylemin sağlayacağı faydaları görüyorlar.” diyor.

Ben de bir liderlik danışmanı olarak bunun doğru olduğunu gördüm. Çalışanları mükemmel olmaya motive eden geri bildirimler, utandırma ve suçlamadan uzak durur ve bunun yerine çalışanların kendi eylemlerinden sonuçlar çıkarmasına ve eylemlerinin yarattığı olumsuz etkileri görmesine yardımcı olacak sorular yöneltir. Fakat bu; liderin, kişileri duygusal olarak tahrik etmek yerine çalışanlarını merak etmeye itebilmesini, onlara alan açabilmesini gerektirir.

“İşlerin neden planlandığı gibi gitmediğine dair görüşünüz nedir?” veya “Ne gibi katkılarda bulundunuz?” ve “Neyi farklı yapardınız?” gibi sorular suçlanma korkusu olmaksızın hesap verebilirliğin kapısını açabilir. Ama bu zordur, kişi eylemleri veya bakış açısı nedeniyle utandırıldığını ve özellikle gelen geri bildirimlerin kimliğiyle bağlantılı olduğunu algılarsa savunmaya geçecek ve geri bildirimi tamamen reddedecektir.

Utandırmak tatmin edicidir ama çoğunlukla utandıran kişi için

Sosyal bilgiler kitabımdaki vahşi kalabalığa ve Neilson’ın utandırılışını izlerken hissettiğim adaletin yerini bulmasının verdiği coşkuya geri dönüyorum ve kişiye hesap sorulurken buna katkıda bulunduğunuzu hissetmenin ne kadar tatmin edici olduğunu anlıyorum.

Ne zaman bir adaletsizlik olduğunu görsek onu kınamak ve eleştirmek bize iyi hissettirir -belki de bu, olaylardaki/yaşananlardaki kendi payımızla yüzleşmekten daha iyi bir seçenek olduğu içindir.

Toplum içinde utandırma yoluyla birbirini yok etme döngüsünü durdurmak, utandırmanın acımasız ve zarar verici olduğuna dikkat çekmeyi gerektirir. Bu, bir başkasının bakış açısını anlamaya çalışırken ve gerçek bir merakla bağlantı kurmak için çabalarken duygusal tepkiselliği yönetme konusunda derinlemesine bir eğitim gerektirir. Ayrıca kimlerin bu çabaya değer olduğunu da bilmeyi gerektirir.

Son olarak, ortak bir zeminde buluşmak gerekir. Nefret, insanlar arasında bir köprü görevi göremese de her zaman buluşulacak ortak bir zemin vardır -çok aramanız gerekse bile.

 

  1. Metnin İngilizce orijinali için bkz. Blair Glaser, “All This Online Shaming Is a Distraction From What’s Really Going On”, 8 Eylül 2020, 22 Ocak 2022 tarihinde erişilmiştir. <https://greatist.com/live/online-shame#There-are-no-rules-when-it-comes-to-shaming-online> Yazarın izniyle çevrilmiştir. Metindeki vurgular yazara aittir. Yazı içinde verilen dipnotların bir kısmı çevirmen notuyken, bir kısmı orijinal yazının yönlendirdiği linklerdir. Çevirmenler, alakalı buldukları yazıların linklerine dipnot vermiştir. Tüm linklere erişmek için orijinal metne bakınız. (ç.n.)
  2. “’Shame!’: Protesters Shout At DHS Head Kirstjen Nielsen, Eating At Mexican Restaurant”, 20 Haziran 2018, 31 Ocak 2022 tarihinde erişilmiştir. <https://www.npr.org/2018/06/20/621875523/shame-protesters-shout-at-dhs-head-kirstjen-nielsen-eating-at-mexican-restaurant>
  3. Trump yönetimi altındaki Amerika Birleşik Devletleri “Aile Ayırma Yasası”, halka yasadışı göçü caydırmayı ve daha sert yasaları teşvik etmeyi amaçlayan bir “sıfır tolerans” yaklaşımı olarak sunuldu. Nisan 2018’den Haziran 2018’e kadar ABD-Meksika sınırının tamamında resmî olarak kabul edildi. Bu yasa, Meksika-ABD sınırını illegal şekilde aşan aileleri çocuklarından ayırmayı hedefliyordu. (ç.n.)
  4. Brené Brown, “Shame vs. Guilt”, 15 Ocak 2013, 31 Ocak 2022 tarihinde erişilmiştir.      <https://brenebrown.com/articles/2013/01/15/shame-v-guilt/#:~:text=I%20define%20shame%20as%20the,shame%20is%20helpful%20or%20productive>
  5. Podcast’i dinlemek için bkz. “#175: Keep Blooming, with Una Betti”, 01 Şubat 2022, 31 Ocak 2022 tarihinde erişilmiştir. <https://twistingtheplot.com/podcasts/>
  6. Yazının yayımlandığı internet sitesinin adı. (ç.n.)
  7. World Wide Web, Dünya Çapında Ağ, İnternet üzerinde yayınlanan birbirleriyle bağlantılı hiper metin dokümanlarından oluşan bir bilgi sistemidir. (ç.n.)
  8. Kadınlar Ulusal Basketbol Birliği (ç.n.)
  9. Ineye Komonibo, “Gayle King Is ‘Mortified’ By Edited Kobe Bryant Question With Lisa Leslie”, 06 Şubat 2020, 31 Ocak 2022 tarihinde erişilmiştir.<https://www.refinery29.com/en-us/2020/02/9367409/gayle-king-responds-kobe-bryant-lisa-leslie-interview-backlash>
  10. “Snoop Dogg Apologizes To Gayle King After Blasting Her Kobe Bryant Questions: I ‘Overreacted’”, 13 Şubat 2020, 31 Ocak 2022 tarihinde erişilmiştir.<https://www.youtube.com/watch?v=vmFM8P52jNc>
  11. Suçtan doğan mağduriyetin giderilmesini ve aynı zamanda suç failinin gerçekleştirmiş olduğu hukuka aykırı eyleminden doğan zararı tamir etmesi suretiyle bozulan toplumsal barışın yeniden tesisini amaçlayan adalet anlayışı. (ç.n.)
  12. Genç nesille kuşak çatışması yaşayan orta yaş üstü kesimi ifade eden bir kullanım. Bu tabiri genelde gençler, orta veya ileri yaşlı kesimi aşağılamak ve onlarla alay etmek için kullanır. (ç.n.)